Yönetim Kurulu Başkanı'nın Mesajı (Sürdürülebilirlik)

Zorluklar arz eden küresel koşullar, iş dünyasının harekete geçmesini gerektirmektedir.

Son dönemde yayınlanan çok sayıda bilimsel çalışma, gezegenimizin geleceğini tehdit edecek boyutta sorunlarla karşı karşıya olduğunu işaret etmektedir. Bu konuların başında iklim değişikliği gelmektedir. Diğer taraftan başta su olmak üzere çoğu doğal kaynağın hızlı bir şekilde tükeniyor olmasının yanı sıra artan enerji talebi ve çevre kirliliği gibi konular da dünyamızın 50 yıl gibi kısa bir süre sonra dahi bugüne oranla çok daha farklı ve yaşaması çok daha zor bir yer olacağını düşündürmektedir. Tüm bu ağır sorunlar, son yüzyılda ekonomik kalkınmanın hız kazanması ile birlikte artmış; günümüzde belirgin ve günlük hayatta etkileri hissedilir seviyelere ulaşmıştır.

Toplumsal refahı artırma hedefi, kaçınılmaz olarak daha fazla sanayileşmeyi, daha fazla üretmeyi ve daha fazla tüketmeyi gerektirmektedir. Bugün aralarında ülkemizin de yer aldığı gelişmekte olan ekonomiler, kişi başına düşen milli gelirlerini artırmak, bireylerin refah düzeyini geliştirmek, herkese daha iyi bir yaşam sunmak ve dünya ölçeğinde söz sahibi olmak için mücadele vermektedirler. Gelişmiş ülkeler ise sahip oldukları ileri koşulları daha ileriye taşımaya odaklıdırlar.

Kalkınma ve ilerleme hedeflerinden vazgeçilmesi söz konusu olmadığına göre, burada yapılması gereken rasyonel ve sistematik yaklaşımlar kapsamında söz konusu sorunların etkilerini azaltmak ve ilerlemelerini geciktirmektir.

Günümüzde, iklim değişikliği ve çevre başta olmak üzere çok sayıda uluslar üstü inisiyatifin hız kazandığı gözlenmektedir. Bu kapsamda, dünya ölçeğinde farkındalığın arttığını izlemek ümit vericidir. Gerçekleşmekte olan anlayış değişimi, her şeyi devletten bekleyen zihniyetin yerini iş dünyasının ve sivil toplumun inisiyatif kullandığı bir düzene geçildiğini ortaya koymaktadır.

Unutmamalıyız ki, sürdürülebilirlik en küçük ekonomik üniteyi dahi ilgilendiren ve yarınımızın koşullarını belirleyecek temel bir kavramdır. İşte burada her birimize düşen en temel görev kendi bünyemizde ve eş anlı olarak değer zincirimizi oluşturan paydaşlarımız bünyesinde sürdürülebilirliğin içselleştirilmesini sağlamaktır. Atacağımız her cesur adım, insanlığın yarınlarına bir katkı olacaktır.

Sürdürülebilirlik yolculuğumuzun başarılı olacağına ve Bankamızın Türk bankacılık sektöründe örnek uygulamalara imza atacağına inancımız tamdır.

Türkiye Finans ve sürdürülebilirlik

Katılım bankacılığının ülkemizdeki lider oyuncularından biri olan Türkiye Finans, güçlü vizyonuyla kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını desteklemekte ve katılım bankacılığı uygulamalarının yaygınlaştırılması yönündeki çabalarını büyüme odaklı bir yaklaşımla sürdürmektedir.

Bankamız aynı kapsamda, sürdürülebilirliğin diğer eksenlerini oluşturan çevre ve toplum boyutunda da faaliyetlerine başarıyla devam etmektedir. Hizmet döngümüzde ulaşmış olduğumuz örnek verimlilik ve etkinlik seviyeleri daha az enerji tüketmemiz ve karbon ayak izimizi küçültmemiz anlamına gelmektedir.

Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda da sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında ilerlemek, kurumsal sürdürülebilirliğin sunacağı yeni iş fırsatlarını doğru kullanmak ve paydaşlarımıza sunduğumuz değeri perçinlemektir.

İyi bankacılık ve iyi kurumsal vatandaşlık temellerinde inşa ettiğimiz stratejimiz, farklı finansal araç ve kanallarla reel sektöre artan oranda destek vermeyi varlık nedeni olarak gören Bankamızın çabalarını çevre ve toplum eksenlerinde de artırmasını kolaylaştıracaktır.

Orta Doğu’nun en büyük sermayeli bankası National Commercial Bank (NCB)’nin iştirakiyiz. NCB, sürdürülebilirlik alanında köklü bir geleneğe sahip, başarılı bir kuruluştur. Bu gerçekten hareketle, bankacılık alanında geliştirmiş olduğumuz güçlü sinerjiyi, sürdürülebilirlik pratiği alanında da hayata geçireceğimize ve değer zinciri üzerindeki etkimizi daha fazla güçlendireceğimize inanıyoruz. Sürdürülebilirlik yolculuğumuzda da ana hissedarlarımızın desteğini her zaman yanımızda bularak ilerleyeceğiz.

Açık davet

Tüm paydaşlarımızı sürdürülebilirlik konusunda işbirliğine davet ediyorum. Çevreye ve topluma katkısı olacağına inandığınız konuları sizlerle görüşmeye ve ortak aksiyonlar geliştirmeye hazırız. Logomuzun taç yaprakları ile temsil edilen dört paydaş grubumuzdan;

  • çalışanlarımızı katılımcılığı bir davranış şekli olarak benimsemeye,
  • müşterilerimizi sinerjik işbirliğine,
  • toplumu samimi diyaloğa ve
  • hissedarlarımızı sürdürülebilirlik çabalarımızı desteklemeye

davet ediyoruz.

İnsana ve üyesi olduğu topluma saygılı bir kurumsal vatandaş olmaya özen gösterdiğimiz sürece, sürdürülebilirlik yolculuğumuzun başarılı olacağına ve Bankamızın Türk bankacılık sektöründe örnek uygulamalara imza atacağına inancımız tamdır.

Yönetim Kurulu ve şahsım adına, 2013 yılı sürdürülebilirlik performansını mümkün kılan ve katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.

Mustafa BOYDAK
Yönetim Kurulu Başkanı