Bir element düşünün; hem binlerce yıldır varlığın ve statünün simgesi olsun hem de mikro devrelerin vazgeçilmez bileşeni… Hem savaşların, istilaların nedeni olsun hem de astronotların vizörlerini kaplayan bir tabakaya dönüşsün… Altının büyüleyici dünyasına hoş geldiniz. Bu değerli element binlerce yıldır insanları kendine hayran bırakıyor, ekonominin güvenli sığınağı olmaya devam ediyor, teknoloji ilerledikçe kendisine pek çok yeni ve benzersiz kullanım alanı buluyor. Peki altın hakkında gerçekte ne kadar bilgi sahibisiniz? Bu yazımızda altının ekonomideki ve yatırım dünyasındaki yerini ve onu insanlık için vazgeçilmez kılan unsurları birlikte keşfedeceğimiz ışıltılı bir yolculuğa çıkıyoruz.
Altın Nedir?
Altın, periyodik tabloda kimyasal olarak “Au” sembolü ile gösterilen, atom numarası 79 olan, parlak sarı renkte, yumuşak ve kolay işlenebilir, nadir ve değerli bir metal elementidir. Doğada saf halde bulunabilen, parlak sarı renkte, yumuşak, sünek ve dövülgen bir metaldir.
Yüksek yoğunluğa ve iletkenliğe sahiptir, korozyona ve oksidasyona karşı dirençlidir.
Kimyasal açıdan bakıldığında altın bir geçiş metalidir. Geçiş metalleri, onları benzersiz kılan fiziksel ve kimyasal özelliklere sahiptir. Geçiş metallerinin çoğunda olduğu gibi altının da erime ve kaynama noktaları yüksektir. Bu nedenle dayanıklıdır ve farklı endüstriyel uygulamalar için uygundur.
Geçiş metallerinin bir diğer özelliği de yüksek iletkenliğe sahip olmalarıdır. Altın da bu özelliği nedeniyle elektrikli ve elektronik ekipmanlarda yaygın olarak kullanılır. Ayrıca dövülebilir ve çekilebilir bir metal olması nedeniyle ince tel ya da levha haline getirilebilir, rahatlıkla işlenebilir. Mücevherlerde ve dekoratif sanatlarda yaygın olarak kullanılmasının altında bu özelliği yatar. Birçok geçiş metali gibi altın da belirli kimyasal reaksiyonlarda katalizör olarak kullanılabilir.
Altın Nasıl Oluşur?
Altın, Dünya’da doğal koşullarda kendiliğinden oluşan bir metal değildir. Bilim insanlarına göre altının oluşumu Dünya’nın oluşumundan çok öncesine dayanır. Altının evrende oluşabilmesi için bir süpernova patlaması gerçekleşmesi ya da nötron yıldızlarının çarpışması gerekmektedir. Bu ağır koşullar altında, altın ve platin gibi ağır elemenler oluşur ve bu sürece de r-süreci (r-process) adı verilmektedir.
Dünya’ya gelen tüm altın ölü yıldızların enkazlarından geldiği düşünülmektedir. Bir teoriye göre; Dünya’ya gelen altın, platinium, demir gibi ağır metaller ilk başta Dünya’nın çekirdeğine doğru çöktü. Ancak yaklaşık 4 – 4,5 milyar yıl önce dünyaya çarpan asteroidler sonrasında altın dünyanın manto tabakasına ve kabuğuna doğru çıkmaya zorlandı. Böylelikle doğada bulduğumuz altın, Dünya’nın erişebileceğimiz tabakalarında yer almaya başladı.
Altının Özellikleri Nelerdir?
Altınla ilişkimiz neredeyse insanlık tarihi kadar eskiye uzanıyor. Üstelik onu bilimsel anlamda tanımlayamadığımız dönemlerde de değerli olduğunu kabul etmiş, binlerce yıl boyunca kültürümüzün ve ekonomimizin en önemli parçalarından birisi haline getirmişiz. Şimdi altının bizim için ne ifade ettiğine, fiziksel ve kimyasal niteliklerinin yanında hangi özelliklere sahip olduğuna bir göz atalım:
- Altın, paslanmaya, oksitlenmeye ve kimyasallara karşı oldukça dayanıklıdır. Bu özelliği sayesinde yüzyıllar boyunca korunabilir.
- Altın, dövülebilen ve işlenebilen en yumuşak metallerden biridir. Bu sayede incecik tabakalar halinde işlenebilir ve karmaşık mücevher tasarımlarında kullanılabilir.
- Altın, ısı ve elektriğin en iyi iletkenlerinden biridir. Bu özelliği sayesinde elektronik cihazlarda ve elektrik kablolarında kullanılır.
- Altın, kendine özgü parlak sarı rengiyle bilinir. Bu özelliği onu mücevher yapımında ideal bir malzeme haline getirir.
- Altın, dünyada nispeten nadir bulunan bir elementtir, yani kaynaklar sınırlıdır.
- Bugün bile pek çok toplumda güç, statü ve zenginliğin sembolü olarak kabul edilir.
- Farklı kültürlerde ve medeniyetlerde estetik ve sanatsal açıdan önemli bir yere sahiptir.
- Altın küresel ekonomide önemli bir yere sahiptir. Uluslararası rezerv para birimi olarak kullanılır.
- Güvenli yatırım ve ticaret araçlarından birisi olarak kabul edilir. Özellikle enflasyonla mücadele eden ülkelerde güvenli liman olarak görülür.
- Mücevher, heykel, resim, minyatür gibi sanatsal eserlerde kullanılmaktadır. Altın varak, altın kaplama gibi tekniklerle sanat eserlerine değer katar.
- Psikolojik olarak güven, başarı ve prestij ile ilişkilendirilir.
- Hediye olarak değerli ve anlamlı kabul edilir.
Altının Tarihçesi
İnsanlar altını büyük olasılıkla dünyanın dört bir yanındaki akarsularda ve nehirlerde keşfettiler. Göz kamaştırıcı parlaklığı ve güzelliği ile gözden kaçmasına imkân yoktu. Altının bilinen tarihi çok eskilere dayanıyor. İlk olarak MÖ 4000 civarında Doğu Avrupa’da bulunan kültürler tarafından dekoratif nesneler yapmak için kullanıldığı biliniyor. Gelin tarihte uzun bir yolculuğa çıkalım ve bu değerli elementin hayatımızı değiştiren kilometre taşlarına göz atalım:
MÖ 3000: Sümer uygarlığında altın kullanarak çeşitli ve sofistike stillerle takılar yaptılar. Öyle ki bu stillerin çoğu günümüzde hâlâ kullanılıyor.
MÖ 1500: Nubia bölgesindeki altın yatakları Mısır’ın zengin bir ulus olmasını sağladı ve altın, uluslararası ticarette kullanılan standart değişim aracı haline geldi.
MÖ 1200: Mısırlılar altını ölçmek için 11.3 gram ağırlığında olan ve şekel adı verilen ilk standart ölçü birimini oluşturdu. Yine aynı dönemde, kayıp balmumu tekniğini kullanmaya başladılar. Bu teknik günümüzde de mücevher yapımında kullanılıyor.
MÖ 1200: Doğu Karadeniz kıyılarında, derelerdeki altın tozunu geri kazanmak için tıraş edilmemiş koyun postu kullanılmaya başladı. Bu teknikte kumlar koyun postundan geçirilir, ardından kurutulup sallanarak altın parçacıklarının dökülmesi sağlanırdı. Bu uygulamanın Yunan mitolojisinde önemli bir yeri olan "Altın Post" efsanesine ilham kaynağı olduğu düşünülüyor.
MÖ 1091: Çin'de küçük altın kareler yasal para birimi olarak kabul edildi.
MÖ 560: Lidyalılar saf altından ilk paraları bastılar.
MÖ 300: Antik İskenderiye'deki Yunanlar ve Yahudiler, temel metalleri altına dönüştürme arayışı olan simya pratiğine başladılar. Bu arayış Rönesans’a kadar devam etti ve doruk noktasına ulaştı.
MÖ 218: Kartaca ile yapılan İkinci Pön Savaşı sırasında Romalılar, İspanya'daki altın madencilik bölgesine erişim sağladılar. Dere çakılları ve kaya madenciliği yoluyla altın çıkarmaya başladılar.
MÖ 202: Julius Caesar, Galya'da kazandığı zaferden sonra her bir askerine 200 altın sikke verecek ve Roma'nın tüm borçlarını ödeyecek kadar altını ülkesine getirdi.
MÖ 50: Romalılar, Aureus adı verilen bir altın para basmaya başladılar.
742-814: Orta Çağ’ın en büyük hükümdarlarından birisi olan Şarlman, Avarları alt ederek, büyük miktarda altın yağmaladı. Bu sayede Batı Avrupa'nın büyük bir kısmında kontrolü ele geçirdi.
1284: Venedik kısa sürede dünyanın en popüler parası haline gelen ve beş yüzyıldan fazla süre boyunca böyle kalan altın Dukat'ı piyasaya sürdü.
1284: Büyük Britanya ilk büyük altın parası olan Florin'i çıkardı.
1377: Büyük Britanya, altın ve gümüşe dayalı bir para sistemine geçti.
1511: Kaşifler 1511'de yeni dünyaya doğru yola çıktıklarında, İspanya Kralı Ferdinand tek bir emir verdi:
"Altın getirin, mümkünse insani bir şekilde… ancak her ne pahasına olursa olsun altın getirin". Maalesef bu emir Orta Amerika’da altın uğruna vahşi bir kıyımın da önünü açtı.
1556: Georgius Agricola, cevherden metal üretme sürecini anlatan ilk yazılı eser olan De Re Metallica’yı yayınladı.
1695: Brezilya'da altın keşfedildi ve ülke 1720 yılına kadar dünyanın en büyük altın üreticisi haline geldi.
1717: Isaac Newton, Darphane'nin başı olarak Büyük Britanya'da altının fiyatını 84 şilin, 11,5 peni olarak belirledi. Bu şekilde belirlenen altın fiyatı 200 yıldan fazla süreyle sabit kaldı.
1787: Ephraim Brasher adında bir kuyumcu tarafından ilk Amerikan altın parası basıldı.
1799: Kuzey Carolina, Cabarrus County'de 17 poundluk bir altın külçesi bulundu. Bu Amerika Birleşik Devletleri’nde belgelenmiş olan ilk altın keşfidir.
1816: Büyük Britanya, poundu resmi olarak belirli bir miktar altına bağladı ve İngiliz parasını çevrilebilir hale getirdi.
1848: John Marshall’ın Kaliforniya Sacramento’da kereste fabrikası inşa ederken bulduğu altın pulları bölgeye büyük bir altın hücumu yaşanmasına neden oldu.
1862: Fransa, İtalya, Belçika ve İsviçre tarafından gümüş ve altın sikkelerinin saflığını, ağırlığını, boyutunu ve nominal değerini belirleyen ve tüm üye ülkelerin birbirlerinin paralarını kabul etmelerini zorunlu kılan Latin Para Birliği kuruldu.
1876: Güney Afrika'da altın keşfedildi. 1970 yılında dünyadaki altının üçte ikisi burada üretiliyordu. Ülke 2006 yılına kadar dünyanın en büyük altın üreticisi olarak kaldı.
1887: Cevherden altın elde etmeyi sağlayan siyanürleme süreci için patent alındı. Bu süreç, dünya altın üretiminin ilerleyen yirmi yıl içinde iki katına çıkmasına neden oldu.
1912: Engelhard Corporation, yüzeylere altın basmak için organik bir yöntem keşfetti. İlk olarak dekorasyon için kullanılan bu yöntem zamanla mikro devre baskı teknolojisinin temeli haline geldi.
1914-1919: Birinci Dünya Savaşı sırasında, Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya da dahil olmak üzere birkaç ülke altın standardını askıya aldı.
1933: Bankacılık paniğini hafifletmek için Başkan Franklin D. Roosevelt, tüm altın sikkelerin, külçelerin ve sertifikaların özel mülkiyetini yasakladı.
1935: Western Electric’in %69 altın, %25 gümüş ve %6 platinden oluşan bir numaralı alaşımı, AT&T telekomünikasyon ekipmanlarının tüm anahtarlama kontaklarında kullanılmaya başlandı.
1937: İlk altın külçe deposu Fort Knox, Kentucky'de açıldı.
1942: Başkan Franklin D. Roosevelt, tüm ABD altın madenlerini kapatan başkanlık emrini imzaladı.
1944: Altın döviz standardını kuran ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi iki yeni uluslararası kuruluşu hayata geçiren Bretton Woods anlaşması ABD Kongresi tarafından onaylandı. Yeni standart, para birimlerinin altın karşısındaki değerini altın paritesinde belirlemeyi ve üye ülkelerin yabancı resmi para birimi rezervlerini bu parite değerlerinde altına dönüştürmelerini zorunlu kılıyordu.
1947: AT&T Bell Laboratories en önemli teknolojik gelişmelerden birisi olarak kabul edilen transistor patentini aldı. Cihaz, yarı iletken bir yüzeye bastırılan altın temas noktalarını kullanıyordu.
1954: II. Dünya Savaşı sırasında kapatılan Londra altın piyasası yeniden açıldı.
1960: AT&T Bell Laboratories ilk lazer cihazı patentini aldı. Cihaz, kusursuz şekilde yerleştirilmiş altın kaplı aynaları kullanarak kızılötesi ışığı lazerleştirme kristaline yansıtıyordu.
1961: Avrupa Romatizma Konseyi, intravenöz olarak verilen altının romatoid artrit tedavisinde etkili olduğunu doğruladı.
1968: Albay Edward White, Gemini IV görevi sırasında tarihteki ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirirken gözlerini doğrudan güneş ışığından korumak için altın kaplama vizör kullandı. Altın kaplama vizörler günümüzde de astronot kıyafetlerinin standart güvenlik özelliği olmaya devam ediyor.
1976: Washington DC'de altınla ilgili mevcut tüm bilgileri toplamak ve güvenilir bir veri havuzu oluşturmak amacıyla Altın Enstitüsü kuruldu.
1980: 21 Ocak'ta altının fiyatı ons başına 850 dolar ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
1986: Altın kaplamalı kompakt diskler piyasaya sürüldü.
1999: Avrupa, yeni para birimi olan euro ile tanıştı. Ancak yeni kurulan Avrupa Merkez Bankası rezervlerinin yüzde 15'ini altın olarak tutmaya devam etti.
2000: Hawaii'de Amerikalı gökbilimciler, Neptün ve Uranüs'ün yüzeylerini gözlemlemek için altın bileşenli özel ikiz teleskoplar kullandı.
2001: New York'a düzenlenen ve dünyayı derinden etkileyen terör saldırılarının ve küresel borsalarda yaşanan sert düşüşün ardından yatırımcılar güvenli liman olarak gördükleri altına yöneldi. Benzer durumlar 2008-2009 yıllarında yaşanan ekonomik kriz ve pandemi sürecinde de tekrar etti.
Altın Madeni Neden Değerlidir?
Altının çağlar boyunca değerli olarak kabul edilmesinin ardında pek çok neden bulunuyor. Ancak bunların içinde en önemlisinin, altının göreceli nadir bulunan ve çıkarılması zor bir maden olması olduğunu söyleyebiliriz. Para birimlerinin çökmesi durumunda bir değişim aracı olarak önemli bir ekonomik role sahip olması, bireyler için değer saklama aracı olması ve yatırım fırsatı sunması altını değerli kılan özelliklerin başında geliyor.
Altın dayanıklı, iletken, dövülebilir ve işlenebilir bir element olması nedeniyle elektronik, telekomünikasyon, diş hekimliği, tıbbi aletler, savunma, havacılık ve otomotiv endüstrilerinde kendisine önemli bir yer buluyor. Bu da ekonomik olarak değerini artırıyor.
Altın Nasıl Çıkarılır?
Altın çıkarma işlemini iki kategoride ele almamız gerekir. Madenlerden altın çıkarma ve doğadan altın çıkarma süreçleri birbirinden tamamen farklıdır.
Madenlerden altın çıkarma işlemlerinde aşağıdaki adımlar takip edilir:
- Öncelikle yer altında altın yataklarının bulunabileceği bölgeler araştırılır, sondajlar yapılarak altın cevherinin miktarı ve kalitesi belirlenir.
- Yatağın uygun olması durumunda maden ocağı açılır ve altın içeren kayaçlar çıkarılır. Bu işlem açık madencilik ya da yer altı madenciliği yöntemleriyle yapılabilir.
- Çıkarılan kayaçlar kırma, öğütme ve yüzdürme gibi işlemlerden geçirilir ve altın cevheri diğer maddelerden ayrıştırılır.
- Altın cevheri siyanür çözeltisine batırılır. Siyanür, altını kayadan çözer ve çözeltiye geçirir.
- Ayrıştırılan altın, kimyasal işlemler uygulanarak saflaştırılır ve külçe haline getirilir.
Doğadan altın çıkarma işlemi ise farklı tekniklerle yapılabilir:
- El yıkaması tekniğinde altın içeren kum ve çakıl yatakları elle yıkanarak altın taneleri toplanır. Hayli geleneksel bir yöntemdir.
- Sluie kutusu tekniği ise suyun akış hızı ile altın tanelerinin ayrıştırıldığı bir yöntemdir. El yıkamasından daha etkilidir ve küçük ölçekli altın madenciliğinde yaygın olarak kullanılır.
- Dredge tekniğinde ise altın içeren kum ve çakıl yatakları büyük kepçeler ve vakumlar kullanılarak toplanır ve işlenir. Bu yöntem daha büyük ölçekli altın madenciliğinde kullanılır.
Altın En Çok Hangi Ülkelerde Bulunmaktadır?
Antarktika hariç her kıtada, çeşitli tür ve ölçekteki madenlerden altın çıkarılıyor. 2023 yılı verilerine göre dünyada en çok altın çıkaran ülkeler; Çin, Avusturalya, Rusya, Kanada, ABD, Kazakistan, Meksika, Endonezya, Güney Afrika ve Özbekistan olarak sıralanıyor. Ancak burada üzerinde durmamız gereken bir detay var. Altın madeni rezervleri açısından baktığımızda bu sıralama değişiyor. Avustralya yaklaşık 12.000 ton ile en büyük altın rezervine ev sahipliği yapıyor. Onu 11 bin ton ile Rusya izliyor. En yüksek altın üretimini gerçekleştiren Çin ise altın rezervi bakımından 6. sırada yer alıyor.
En Çok Altın Üreten Ülkeler ve Sahip Oldukları Altın Madeni Rezervleri
Ülke | 2023 Altın Üretimi (MT) | Altın Rezervi (MT) |
---|
Çin | 370 | 2.235 |
Avustralya | 310 | 12.000 |
Rusya | 310 | 11.100 |
Kanada | 200 | 3.000 |
Amerika Birleşik Devletleri | 170 | 3.000 |
Kazakistan | 130 | 2.700 |
Meksika | 120 | 2.000 |
Endonezya | 110 | 2.000 |
Güney Afrika | 100 | 1.200 |
Özbekistan | 100 | 4.500 |
Altın Türkiye’de Nereden Çıkarılır?
Türkiye’de altın üretimi ilk olarak 2001 yılında Bergama-Ovacık’ta başladı. 2023 yılı itibarıyla aralarında Uşak-Kışladağ, Kütahya-Çukurca, Erzincan-Çöpler, Gümüşhane-Mastra, Eskişehir-Kaymaz’ın da olduğu yaklaşık 20 maden alanında altın üretimi yapılıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 2022 yılı verilerine göre Türkiye’nin yıllık altın üretimi 31 ton olarak gerçekleşti. Yeni açılan maden alanları ile birlikte bu rakamın da artacağı düşünülüyor.
Altın Nasıl İşlenir?
Altının nasıl çıkarıldığını anlatırken madenden çıkarılmasından külçe haline getirilmesine kadar uygulanan işlemlerden bahsetmiştik. Altın, mücevherden elektroniğe kadar birbirinden çok farklı alanlarda kullanılıyor. Kullanım alanlarına uygun nihai ürün haline gelmesi için birbirinden çok farklı teknolojiler ve işleme teknikleri kullanılıyor.
Altın Nerelerde Kullanılır?
Devletler açısından altın, hem kağıt para emisyonunun güvencesi olması hem de milletler arası bir ödeme aracı olarak kullanılması nedeniyle büyük önem taşıyor. Bu nedenle bugüne kadar yerküreden çıkarılan altının büyük bölümü hükümetlerin ve merkez bankalarının tasarrufunda bulunuyor. Merkez bankalarının altın rezervlerini artırmaları, ekonomik istikrarı ve para birimine olan güveni artırıyor.
Altın ekonomik anlamda ülkelerin gücünü artıran önemli bir yatırım aracı olmasının yanı sıra sahip olduğu özellikler sayesinde tıptan elektroniğe, sanattan kuyumculuğa kadar pek çok alanda kullanılıyor. Şimdi altının kullanım alanlarına yakından bakalım:
Kuyumculuk
İnsanoğlu muhtemelen altınla tanıştığı ilk günlerden beri bu cezbedici metalden mücevher, aksesuar ve süs eşyaları yapıyor. Altının mücevher olma yolculuğu saf altının dayanıklılığını artırmak amacıyla farklı alaşımlarla birleştirilmesiyle başlıyor. Yaygın olarak kullanılan alaşımlar arasında bakır, gümüş, nikel ve çinko bulunuyor. Bu alaşımlar, altının rengini ve sertliğini belirliyor. Farklı renk ve ayarlarda işlenebilmesi yüzüklerden kolyelere, bileziklerden küpelere her zevke hitap eden mücevher tasarımlarının hayata geçirilmesine olanak sağlıyor.
Statista’nın verilerine göre 2023 yılında dünya genelinde yaklaşık 2.168 ton altın, ziynet eşyası üretmek için kullanıldı. Bu rakam küresel altın talebinin yüzde 48,7’sini oluşturuyor.
Finansal Varlık Üretimi
Yine Statista verilerine göre 2023 yılının ikinci en büyük altın talebi yatırım sektörü tarafından gerçekleştirildi. Tarih boyunca pek çok uygarlık tarafından para birimi olarak kullanılan altın günümüzde de en önemli yatırım araçlarından birisi olarak kabul ediliyor. Külçe altın ve altın ziynet eşyalarının yanı sıra altın hesapları ve altın yatırım fonları yatırımcılara enflasyondan korunma ve varlıklarını çeşitlendirme imkanı sunuyor.
Elektrik ve Elektronik Sanayisi
Altın, çok küçük elektrik yüklerini bile taşıyabilen çok verimli bir iletken olduğundan cep telefonlarında, bilgisayarlarda, televizyonlarda ve daha pek çok elektronik eşyada altın kaplama konektörler ve devreler kullanılıyor. Bunun yanı sıra sinyal kaybını azalttığı ve daha net bir iletim sağladığı için optik cihazlarda ve fiber optik kablolarda da altın kullanılıyor. 2023 yılında teknoloji amaçlı kullanılan altın, küresel altın talebinin yüzde 6,7'sini oluşturdu.
Tıp
Altın hem tıp teknolojisinde hem de hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Altının korozyona karşı dayanıklılığı ve biyolojik uyumluluğu, özellikle kalp pilleri ve bazı implantlarda önemli avantajlar sağlıyor. Altın nanopartikülleri tıbbi görüntüleme tekniklerinde de kullanılıyor. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (CT) gibi yöntemlerde kontrast malzemesi olarak daha net ve detaylı görüntüler elde edilmesine yardımcı oluyor.
Bilinen ilk altın dişler ise MÖ 2500 yıllarına kadar uzanıyor. Dayanıklı olmaları, vücut tarafından rahat tolere edilmeleri ve kolay işlenmeleri nedeniyle diş dolguları, kronlar ve köprüler gibi restoratif işlemlerde altın alaşımları kullanılabiliyor.
Romatoid artrit tedavisinde kullanılan altın bileşikleri iltihaplanmayı azaltarak hastalığın semptomlarını hafifletiyor. Altın nanopartikülleri son yıllarda kanser tedavisinde de umut verici bir alan olarak görülüyor. Bu nanopartiküller kanser hücrelerini hedef alan ve tedavi etkinliğini artıran ilaç taşıma sistemlerinde kullanılıyor.
Uzay ve Havacılık Endüstrisi
Altın uzay ve havacılık endüstrisinde oldukça önemli bir yere sahip. Öncelikle uzay araçlarının dış yüzeylerinde ısı yalıtımı sağlamak için kullanılıyor. Altın folyolar güneş ışınlarını yansıtarak aşırı ısınmayı önlüyor. Uzay araçlarının elektronik bileşenlerinde de altın kullanılıyor. Yüksek elektrik iletkenliği ve korozyona karşı dayanıklılığı uzun süreli uzay görevlerinde bile güvenilir performans sağlıyor. Uzay yürüyüşü yapan astronotların kask vizörlerinde güneş ışınlarından etkilenmemeleri için altın kaplama kullanılıyor. Bu kaplama hem radyasyonu filtreliyor hem de zararlı ışınları yansıtıyor. Altının bir diğer kullanım alanı da uydu teknolojileri. Özellikle hassas elektronik devreler ve bağlantı noktalarında altın kaplama tercih ediliyor.
Altın Çeşitleri Nelerdir?
Altın satın almak istediğinizde karşınıza farklı altın çeşitleri çıkıyor. Gram altın, çeyrek altın, Cumhuriyet altını gibi alternatifler yatırımcıların bütçelerine uygun tercih yapmalarına olanak sağlıyor. Farklı boyutlarda altın birimlerinin olması aynı zamanda altın ticaretini ve alışverişini de kolaylaştırıyor. Piyasalarda en çok tercih edilen altın çeşitlerine ve özelliklerine yakından bakalım:
Gram Altın
Gram altın, İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) tarafından 0.5, 1, 2.5, 5, 10, 20, 50 ve 100 gr olmak üzere farklı gramajlarda üretilen sertifikalı külçe altınlardır. 24 ayar ve 22 ayar olarak iki farklı saflık derecesinde üretilir. 24 ayar gram altın %99,95 saflığındadır. 22 ayar altın ise %91,6 saflığındadır.
Her bir gram altın kendine özgü bir seri numarası ve İAR logosu içeren bir sertifikayla birlikte sunulur. Bu sertifika, altının saflığını ve orijinalliğini garanti eder. Gram altınlar yatırım amaçlı olarak tercih edilir. Ayrıca, takı yapımında da kullanılabilir.
Gram Gold (GRAMG)
Gram Gold’u (GRAMG) Bitlo borsasında işlem gören, blok zincir üzerinde çalışan ve gram altına endeksli dijital jeton olarak tanımlayabiliriz. Güvenli ve şeffaf bir yatırım aracı olarak tasarlanan Gram Gold, küçük miktarlarda bile altın yatırımı yapmaya olanak sağlıyor. Altına endeksli olması nedeniyle riskten korunmak isteyen yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Diğer kripto paralar gibi dijital cüzdanlarda saklanabiliyor. Ancak kripto para birimlerinin hala gelişmekte olan bir varlık sınıfı olduğunu ve farklı düzenlemelere tabi olabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.
Çeyrek Altın
Çeyrek altın, hem yatırım hem de hediye amaçlı olarak en çok tercih edilen altın türlerinden biridir. 22 ayar saf altından üretilir. Çapı 18 mm olan çeyrek altının kulpsuz ağırlığı 1,75 gram, kulplu ağırlığı 1,81 gramdır. Türkiye’de düğün, nişan, sünnet ve diğer özel günlerde hediye olarak sıkça tercih edilen çeyrek altın, küçük birikimlerle düzenli olarak altın toplamak isteyenler için de ideal bir seçenektir. Çok kolay bozdurabilir ve nakde çevrilebilir.
Yarım Altın
Yarım altın, ağırlığı ve çapı bakımından çeyrek altından büyük, tam altından küçüktür. Tıpkı çeyrek altın gibi hem birikim hem de hediye amaçlı olarak tercih edilir. Yarım altının çapı yaklaşık 22 mm, ağırlığı ise 3,5 gramdır. 22 ayar saflığında üretilir. Likiditesi oldukça yüksektir, kolaylıkla nakde çevrilebilir.
Tam Altın/Cumhuriyet Altını
Tam altın Cumhuriyet Altınları serisinin en büyüğüdür. Bu nedenle yaygın olarak Cumhuriyet Altını olarak da anılır. 30 mm çapında ve 7,216 gram ağırlığındadır. 22 ayar saflığında altından üretilir. Likiditesi yüksektir, kolayca nakde çevrilebilir. Daha çok uzun vadeli yatırımlar için tercih edilir. Değeri nedeniyle prestijli bir hediye olarak kabul edilir.
Ons Altın
Ons altın, uluslararası piyasalarda altının ölçümünde kullanılan standart birimdir ve yaklaşık 31,1035 gram saf altını ifade eder. Bu ağırlık, Londra Külçe Piyasası (LBMA) ve diğer uluslararası piyasalarda standart olarak kabul edilir. 24 ayar saflığa sahiptir. Altın ticareti ve yatırımında temel bir referans noktasıdır. Ons altının fiyatı, ekonomik koşullara, arz ve talep dengelerine ve jeopolitik olaylara bağlı olarak sürekli değişir. Bu nedenle ons altın, yatırımcılar ve ekonomi gözlemcileri için önemli bir gösterge ve yatırım aracı olarak öne çıkar.
PAX Gold (PAXG)
PAX Gold (PAXG), fiziksel altına dayalı bir kripto para birimidir. Yatırımcılara Etherium blok zinciri üzerinden fiziksel altına sahip olma imkânı sunar. Her bir PAXG jetonu, Londra Külçe Piyasası (LBMA) onaylı bir Londra Good Delivery altın külçesinin bir onsuna (yaklaşık 31.1035 gram) eşdeğerdir. Her bir PAXG jetonu bir ons fiziksel altın ile desteklenir. Fiziksel altınlar Londra’da bulunan güvenli kasalarda saklanır. PAXG jetonları ve kasalarda bulunan altın miktarının eş değerde olup olmadı uluslararası uzmanlar tarafından düzenli olarak denetlenir. PAXG tokenleri, kripto para borsalarında alınıp satılabilir.
Altın Fiyatı Nasıl Belirlenir?
Altın fiyatları küresel piyasalarda çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucu belirlenir. Londra Külçe Piyasası Birliği altının ons fiyatını belirlemek için her iş günü sabah ve öğleden sonra olmak üzere günde iki kez sabitleme yapar. Bu süreç, dünyanın önde gelen bankalarının temsilcileri tarafından yürütülür. Sabitleme sürecine katılan bankalar piyasadaki arz ve talep dengesini göz önünde bulundurarak altın fiyatını belirler. Arz-talep dengesini etkileyen faktörleri şöyle sıralayabiliriz:
- Altın madenciliği şirketlerinin üretim miktarı, yeni altın keşifleri, üretim maliyetleri ve teknolojik gelişmeler arzı etkiler.
- Elektronik, tıp ve diğer endüstriyel alanlardaki kullanım, ayrıca mücevherat sektörü talebi altın fiyatlarını belirlemede önemli rol oynar.
- Yatırımcılar tarafından satın alınan altın, özellikle altına dayalı borsa yatırım fonları aracılığıyla yapılan yatırımlar talebi artırarak fiyatları etkiler.
- Düşük faiz oranları, altına olan talebi artırır çünkü altın faiz getirisi olmayan bir varlıktır. Yüksek faiz oranları ise altının çekiciliğini azaltabilir.
- Enflasyonun yükseldiği dönemlerde, altın enflasyona karşı bir korunma aracı olarak görüldüğü için talep artar ve fiyatlar yükselir.
- Özellikle Amerikan doları, altın fiyatlarını doğrudan etkiler. Doların değeri düştüğünde altın diğer para birimleri karşısında daha ucuz hale gelir ve talep artar.
- Savaşlar, siyasi gerilimler, ekonomik krizler ve diğer belirsizlikler, güvenli liman olarak görülen altına olan talebi artırır.
- Merkez bankalarının altın rezervlerini artırma veya azaltma kararları, altın fiyatları üzerinde önemli etkilere sahiptir.
- Küresel yatırımcıların risk iştahı, portföy dağılımları ve yatırım stratejileri, altın fiyatları üzerinde etkili olur.
Bu faktörler sürekli değişim halinde olduğu için altın fiyatları da dalgalanma gösterir. Altına yatırım yapmak istiyorsanız bu değişkenleri ve altın fiyatlarını düzenli olarak takip etmeniz büyük önem taşır. Altın fiyatlarını takip etmek için birçok kaynak kullanabilirsiniz. Dilerseniz bankamızın sunduğu
altın alış ve altın satış fiyatlarını anlık olarak takip edebilirsiniz.
Neden Altın Almalıyım?
Yatırım yapma amaçlarımız, hedeflerimiz ve yöntemlerimiz birbirinden farklı olsa da yatırım portföyümüzün bir kısmını altına ayırmak konusunda hepimiz ortak noktada buluşuyor olabiliriz. Altın, tarih boyunca birçok yatırımcı ve tasarruf sahibi için cazip bir yatırım aracı oldu ve bu özelliğini hâlâ koruyor. Neden altın almalıyım sorusunun pek çok yanıtı var. Gelin şimdi bunlara yakından bakalım:
- Altın, yüksek enflasyon dönemlerinde değerini koruyan bir yatırım aracı olarak görülür ve enflasyona karşı bir korunma aracı olarak kullanılır.
- Altın yatırım portföyünüzü çeşitlendirir ve toplam portföy riskinizi azaltır. Piyasaların dalgalı olduğu dönemlerde altının değerinin artma olasılığı daha yüksektir.
- Jeopolitik belirsizlikler, ekonomik krizler ve piyasa dalgalanmaları gibi durumlarda altın, güvenli liman olarak görülür. Yatırımcılar, belirsizlik dönemlerinde güvenli bir varlık olarak altına yönelirler.
- Altının arzı sınırlıdır. Bu sınırlı arz, altının değerini korumasına yardımcı olur. Bu nedenle
- altın, tarih boyunca değer saklama aracı olarak kabul edilmiştir. Genellikle uzun vadede değerini korur, hatta artırır.
- Altın yüksek likiditeye sahip bir varlıktır. Altın piyasaları büyük ve aktiftir, bu da altını hızla nakde çevirmenizi sağlar.
- Altın, dünya genelinde büyük talep gören bir metadır. Mücevherat, endüstriyel kullanım ve yatırım amaçlı talep, altının değerini sürekli kılar.
- Altının arzı sınırlı, madencilik faaliyetleri ise zor ve maliyetlidir. Bu sınırlı arz, altının değerini korumasına yardımcı olur. Ayrıca, altın üretim maliyetleri zamanla artabilir, bu da altın fiyatlarını yukarı yönlü baskılayabilir.
- Birçok merkez bankası, döviz rezervlerinin bir kısmını altın olarak tutar. Bu durum, altının uluslararası kabul görmüş bir değer saklama aracı olduğunu gösterir ve altın talebini destekler.
- Yeni nesil dijital altın ürünleri, altın yatırımını daha erişilebilir ve likit hale getirmiştir. Gram altın alıp satmanızı sağlayan altın hesaplar ya da PAX Gold (PAXG) gibi kripto varlıklar, altının dijital olarak sahiplenilmesini ve ticaretini kolaylaştırır.
- Altın orta ve uzun vadeli tasarruf hedeflerine ulaşmak için de etkili bir araçtır. Gelecekteki eğitim masraflarınız ya da
hayal ettiğiniz yurt dışı tatili için para biriktirmeye çalışıyorsanız bütçenize uygun miktarlarda altın alabilir ve birikim yaparken paranızın değerini koruyabilirsiniz.
Altın Yatırımı Nasıl Yapılır?
Günümüzde altına yatırım yapmanızı sağlayacak pek çok yol bulunuyor. Dilerseniz fiziki altın alabilir, dilerseniz bir bankada kolaylıkla altın hesabı açabilir, dijital altın tercih edebilir ya da altın yatırım fonları satın alabilirsiniz. Sizin için en uygun altın yatırım aracını belirlerken hedeflerinizi, yatırım anlayışınızı, risk toleransınızı değerlendirmeli ve yatırım kararlarınızı buna göre vermelisiniz. Aşağıda açıkladığımız yöntemlerden tercihinize göre bir ya da birkaçını kullanarak altın yatırımı yapabilirsiniz:
- Fiziki altın satın almak altın yatırımı yapmanın muhtemelen en eski ve bilinen yollarından birisidir. Ancak fiziksel altını güvenle muhafaza etmeniz ve alım satım maliyetlerini de göz önünde bulundurmanız gerekir. Bu noktada
Altın Şubelerden destek alabilir, fiziksel altınlarınızı kaybolma riski, işçilik ücreti, eski-yeni tarih endişesi olmadan yatırıma dönüştürebilirsiniz.
-
Altın Hesap ya da
Altın Katılım Hesabı açarak birikimlerinizi altın olarak değerlendirmeye başlayabilirsiniz. Altın Hesap cari bir hesap olduğu için var olan birikiminizi altın değeri üzerinden değerlendirmenizi, kâr payı olmadan altına yatırım yapmanızı sağlar. Üstelik Altın Hesap açarak elde ettiğiniz birikimi fiziki altın olarak da alabilirsiniz. Altın Katılım Hesabı ise hem altının değer kazanmasından yararlanmanızı hem de belirlediğiniz vadelerle gram bazında kâr payı getirisi elde etmenizi sağlar.
- Altın yatırımı yapmak için bir diğer yöntem de altına dayalı yatırım fonları satın almaktır. Altına dayalı sermaye piyasası araçlarına yatırım yapmanıza olanak sağlayan
yatırım fonları, profesyonel fon yöneticileri tarafından etkin biçimde yönetilir. Bu da hem en iyi getiriye odaklanarak yatırım yapmanıza hem de riskinizi dağıtmanıza yardımcı olur.
Altın Alırken Nelere Dikkat Edilmeli
Bütün yatırımlarda olduğu gibi altına yatırım yaparken de dikkat etmeniz gereken noktalar bulunuyor. Altın yatırımlarınızı ziynet eşyası alarak, külçe altın, altın katılım hesapları ya da altın yatırım fonları ile yapabilir, hatta dijital olarak bile altın alıp satabilirsiniz. Ancak araştırmanızı iyi yapmalı, hepsinin kendine özgü avantajları ve dezavantajları olduğunu göz önünde bulundurmalısınız. Genel olarak dikkat etmeniz gerekenleri ise aşağıda bulabilirsiniz:
- Altın fiyatları, küresel ekonomi ve politik gelişmelere göre dalgalanma gösterebilir. Bu nedenle, altın yatırımı yapmadan önce piyasayı araştırmanız ve fiyat trendlerini takip etmeniz önemlidir.
- Altın yatırımını ne için yapıyorsunuz? Yatırım mı yapmak istiyorsunuz, yoksa birikimlerinizi enflasyondan korumak mı? Yatırım amacınız, altın türü ve miktarı seçiminde önemli rol oynar.
- Fiziki altın satın alıyorsanız lisanslı ve güvenilir bir satıcı seçmeniz çok önemlidir. Faturasız altın alımından kaçının ve satın aldığınız altının orijinal olduğundan emin olun.
- Fiziksel altın yatırımı yapıyorsanız, altınlarınızı güvenli bir yerde saklamanız gerekir. Evde kasa bulundurabilir veya
kiralık kasa hizmeti alabilirsiniz.
- Yatırım amaçlı altın alırken, külçe altın, sikke altın veya takı altın gibi farklı türleri göz önünde bulundurun. Külçe ve sikke altınlar daha düşük işçilik maliyetleri nedeniyle yatırım için daha uygundur.
- Güvenli bir altın yatırım yöntemi olan Altın Hesap açarak, fiziki altınlarınızı
KAD-SİS’in anlaşmalı Altın Değerleme Noktaları üzerinden kolaylıkla ve en önemlisi güvenle hesabınıza yatırabilirsiniz.
- Altın yatırımı kısa vadeli kazanç elde etmek için uygun değildir. Uzun vadeli bir yatırım olarak düşünmeli ve altın fiyatlarının dalgalanmalarından etkilenmemelisiniz.
- Altın yatırım fonlarına yatırım yapmadan önce fonun hangi yatırım stratejisini kullandığını ve geçmiş performansını incelemeyi unutmayın.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ herhangi bir surette sorumlu değildir.