İklim değişikliğinin ve çevresel bozulmanın etkilerini her geçen gün daha derinden hissediyoruz. Ekstrem hava olayları, yağış rejimlerinin değişmesi, endüstriyel tarım ve hayvancılığın atmosferimiz üzerindeki olumsuz etkileri, kuraklık ve iklim göçleri gibi sorunlar daha etkin politik ve ekonomik kararlar alınmasını gerektiriyor. Üstelik gezegenimize verdiğimiz zararı durdurmaya ve onarmaya çalışırken ekonomik olarak büyümeye devam etmemiz büyük önem taşıyor.
Bugün küresel iklim değişikliği hakkında her zamankinden daha çok bilgiye sahibiz ve çözüm için atmamız gereken adımları biliyoruz. Ancak düşük karbonlu ve daha yeşil bir ekonomiye geçişin maliyeti çok yüksek. Yenilenebilir enerji üretiminin yaygınlaşması, firmaların sera gazı üretimlerini azaltmaları ya da iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli hale gelmeleri için çok büyük sermaye yatırımları gerekiyor. Bu yazımızın konusunu oluşturan yeşil finans kavramı tam da bu noktada devreye giriyor. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve net sıfıra yönelik eylem planlarında kritik bir öneme sahip olan yeşil finans ile ilgili merak ettiğiniz soruların yanıtlarını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Yeşil Finans Nedir?
Yeşil finans kavramını en basit haliyle, geleneksel ekonomiyi sürdürülebilir ve çevre dostu yöntemlerle dönüştürmeyi teşvik eden finansal hizmetler ve ürünler bütünü olarak tanımlayabiliriz. Yeşil finansın amacı krediler, tahviller ya da ipotekler gibi yeşil finansman araçlarını kullanarak iklim değişikliğiyle mücadele etmek, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve genel olarak daha yeşil ve sürdürülebilir bir ekonomi yaratmaktır.
Yeşil finansman temel olarak aşağıdaki faaliyetlere odaklanır:
- Enerji verimliliğinin artırılması
- Biyolojik çeşitliliğin ve temiz su kaynaklarının korunması
- Karbon yutak alanlarının geliştirilmesi
- Kirliliğin önlenmesi ve zehirli atıklardan arındırılmış çevre oluşturulması
- Kentsel sürdürülebilirliğin geliştirilmesi
- Ekonominin dekarbonizasyonu
Sürdürülebilir ve yeşil bir ekonomiye geçiş
Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), açısından da büyük önem taşıyor. Mutabakat, iklim değişikliği ve çevresel bozulma ile mücadele etmek amacıyla; iklim krizinin kontrol altına alınması, çevrenin korunması, temiz enerji kullanımı, sürdürülebilir teknolojilere geçiş, yeşil ekonomi ve adil dönüşüm gibi alanlarda kapsamlı eylem planları içeriyor. Bu eylem planlarının başarıyla yürütülebilmesi için yeşil finansman teşvik ediliyor. Böylece sürdürülebilir yatırımların artması ve ekonomik dönüşümün hızlanması bekleniyor.
Yeşil Finansın Özellikleri Nelerdir?
Sürdürülebilir kalkınma ve çevresel hedeflere ulaşmak için finansal kaynakların oluşturulması ve doğru yerlere aktarılmasını ifade eden yeşil finansın özelliklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Yeşil finansmanın ana hedefi çevresel sürdürülebilirliği desteklemektir. Bu karbon emisyonlarını azaltmak, biyolojik çeşitliliği korumak ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını teşvik etmek anlamına gelir.
- Yeşil finansman yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, su yönetimi, atık yönetimi ve sürdürülebilir tarım gibi çevre dostu projelere finansman sağlar.
- Çevre dostu projelere finansman sağlasa da yeşil finansmanın etkileri sadece çevresel değildir. Yeşil finansman ile desteklenen projeler yeni iş olanakları yaratır, yerel ekonomileri destekler, sosyal ve ekonomik değer oluşturur.
- Dezavantajlı grupların da yararlanabileceği projelere yatırım yaparak sosyal eşitliği destekler. Enerjiye erişim, eğitim ve ekonomik fırsatlar sunar.
- Yeşil finansman, uzun vadeli çevresel faydalar sağlayacak projelere odaklanır. Bu da kısa vadeli kâr yerine uzun vadeli sürdürülebilirlik ve değer yaratma anlamına gelir.
- Çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir yatırım portföyleri oluşturarak piyasa dalgalanmalarına karşı koruma sağlar, stabil ve güvenli bir yatırım ortamı yaratır.
- En önemli yeşil finansman ürünlerinden birisi olan yeşil tahviller yatırımcılara, çevre açısından faydalar sağlayan projelere yatırım yapma fırsatı sunar.
- Yeşil projelerin desteklenmesi ile azalan çevresel riskler finansal istikrarı artırabilir.
- Yeşil finansman sağlanan projelerin çevresel etkilerini ve finansal performanslarını izlemek ve raporlamak önemlidir. Bu da beraberinde yüksek düzeyde şeffaflık ve hesap verebilirlik getirir.
- Artan düzenleyici baskılar ve çevresel yönetmelikler yeşil finans projelerini daha cazip hale getirir.
- Sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar artan tüketici ve yatırımcı talebi ile desteklenir. Finansal piyasalarda yeşil projelere olan ilgi artar.
- Şirketler ve finansal kurumlar için itibar riski önemlidir. Yeşil finans projelerine yatırım yapmak, çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getiren kurumların itibarını artırır.
Yeşil Finansman Ürünleri Nelerdir?
Çevre dostu, sürdürülebilir yatırımları ve projeleri teşvik etmek için tasarlanmış çok sayıda finansal araç ve ürün bulunuyor. Tahvillerden kredilere, bankalardan gayrimenkul sektörüne kadar uzanan yeşil finans ekosistemi, ihtiyaçlar doğrultusunda çeşitlenmeye ve büyümeye devam ediyor.
Şimdi gelin en önemli yeşil finans ürünlerine yakından bakalım:
Yeşil İpotekler
Yeşil ipotek, enerji tasarruflu ve çevre dostu konutların satın alınmasını veya mevcut yapılarda enerji verimliliği iyileştirmeleri yapılmasını teşvik etmek için bankalar tarafından sunulan özel ipotek kredileridir. Konutlar, iş yerleri ya da fabrikalar için daha düşük faiz oranları, esnek ödeme seçenekleri ya da ek teşvikler sunabilen yeşil ipotekler, bireylerin ve toplumun çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına yardımcı olacak yenilikçi bir finansman aracı olarak kabul ediliyor. Bir konutun ya da binanın yeşil ipotekten yararlanabilmesi için Breeam veya Leed gibi uluslararası kabul görmüş yeşil bina sertifikasyon sistemine uygun olması gerekiyor.
Yeşil Krediler
Yeşil kredi; CO2 emisyonlarını azaltmak gibi sürdürülebilir, çevre dostu amaçlara veya yeni teknolojiler geliştirerek toplumda yeşil geçişe katkıda bulunan projelere sağlanan finansman desteğidir. Güneş enerjisi parkı inşası ya da su temizleme teknolojisi üzerine çalışan bir şirketin büyüme yatırımları için kullanacağı finansman yeşil kredi kapsamında değerlendirilir.
Yeşil kredi başvurusu yapanlar çevre üzerinde olumlu etkileri olan bir projeyi hayata geçireceklerini göstermelidir. Teşvik programları uygulanan ülkelerde bireysel müşterilerin elektrikli otomobil almak ya da evlerine güneş enerjisi panelleri döşemek için kullandıkları krediler de yeşil kredi kapsamında değerlendirilir ve avantajlı koşullar sunulur.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeşil kredi başvuruları yapılıyor. Ülkemizde yeşil krediler Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi uluslararası finans kuruluşları tarafından veriliyor. Bu kredilerin yatırım projelerine aktarılmasına ise Türkiye’de faaliyet gösteren özel bankalar aracılık ediyor.
Yeşil Bankalar
Geleneksel bankalardan farklı olarak sürdürülebilirlik ve çevresel etki gibi faktörleri de göz önünde bulunduran ve bu bağlamda krediler ve finansal ürünler sunan finansal kuruluşları yeşil banka olarak adlandırıyoruz. Ülkemizde henüz olmasa da dünyada sayıları giderek artan yeşil bankaların öncelikli misyonu iklim değişikliği ile mücadele etmek, bunun yanı sıra dayanıklılığı artırmak ve düşük gelirli topluluklara hizmet etmek olarak kabul ediliyor.
Bu başlık altında
“yeşil bankacılık” kavramı üzerinde de durmamız gerekiyor. Yeşil bankacılık terimini karbon ayak izini azaltmaya ve çevreye duyarlı işlemlere öncülük etmeye odaklanan bankacılık hizmetlerini ifade etmek için kullanıyoruz. Ülkemizde ve dünyada sunduğu finansal hizmetlerin ekonomik sonuçlarının yanında çevresel ve ekonomik çıktılarını da dikkate alan bankaların sayısı her geçen yıl artıyor. Kağıtsız işlemler ya da dijital bankacılık uygulamaları gibi karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalar bu yolda atılan etkin ve başarılı örnekler olarak öne çıkıyor.
Yeşil Tahviller
Yeşil tahviller çevresel ve sosyal açıdan sorumlu projelere yatırım yapmak için ihraç edilen borçlanma araçlarıdır. Geleneksel tahvillerden farklı olarak, sürdürülebilirlik ve çevresel etki gibi faktörleri de göz önünde bulundurarak yatırımcılara sunulur.
Yeşil tahvillerden elde edilen fonlar yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, atık yönetimi, temiz su, sürdürülebilir altyapı ve biyolojik çeşitliliği koruma gibi çevresel ve sosyal açıdan sorumlu projelere yatırım yapmak için kullanılır.
Yeşil tahviller ihraç edilirken tahvillerin fonlarının nasıl kullanılacağına dair ayrıntılı bilgi içeren bir
Yeşil Tahvil Çerçevesi yayınlanması zorunludur. Bu çerçeve, yatırımcıların tahvillerin hangi projelere yatırım yapacağını ve bu projelerin çevresel ve sosyal etkilerini anlamalarına yardımcı olur.
Yatırımcılar açısından baktığımızda ise yeşil tahvillerin sunduğu avantajları şöyle sıralayabiliriz:
- Yeşil tahviller yatırımcılara; iklim değişikliği ile mücadele, çevre kirliliğini azaltma ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma gibi önemli hedeflere katkı sağlama fırsatı sunar.
- Getiri oranları geleneksel tahvillerle karşılaştırılabilir.
- Yatırım portföyünü çeşitlendirir.
- Yeşil tahvillere yatırım yapmak, bir şirketin veya kuruluşun çevresel ve sosyal sorumluluk konusundaki taahhüdünü gösterir ve itibarını artırır.
Yeşil Finans Yatırım Stratejileri
Yeşil finans ürünlerinin, iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın artmasına bağlı olarak yatırımcılar arasında giderek daha fazla ilgi gördüğünü söylemek mümkün. Bu tür yatırımlar geleceğe yönelik pozitif etki yaratırken aynı zamanda uzun vadeli ve istikrarlı getiriler elde etmenin önünü açabiliyor.
Yeşil finans ürünleri; en önemli fon toplama araçlarından birisi olan yeşil tahvillerin yanı sıra yeşil hisse senetleri, yeşil yatırım fonları gibi çeşitli sektörlere ve coğrafyalara yayılmış geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bu da yatırımcıların risklerini çeşitlendirmelerine ve portföylerini çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) faktörleri göz önünde bulundurarak optimize etmelerine olanak sağlıyor.
Yatırım portföyünün yeşil finans ürünleri ile çeşitlendirilmesinin pek çok avantajı bulunuyor. Çevresel ve sosyal olarak sorumlu şirketler, uzun vadede güçlü finansal performans gösterme eğilimindedir. Bu da portföyünüzün uzun vadeli getiri potansiyeli olacağı anlamına gelir. Ayrıca ESG faktörlerini göz önünde bulunduran yatırımlar daha düşük risk ve yüksek getiri sağlayabilirler.
Yeşil Finans’ın Ekonomiye ve Çevreye Etkileri
Yeşil finansın temel amacı, çevresel sürdürülebilirliği desteklerken aynı zamanda ekonomik büyüme üzerinde de olumlu etkiler yaratmaktır. Birbirini destekleyen bu yapıda yeşil yatırımlar arttıkça iklim krizinin etkileri ve çevre sorunları ile daha etkili mücadele edebilir, olumlu sonuçlar aldıkça toplumların ekonomik ve sosyal açıdan çok daha dayanıklı olmalarını sağlayabiliriz.
Yeşil finansın çevre ve ekonomi üzerindeki etkilerini şöyle sıralayabiliriz:
- Yeşil finans, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, su yönetimi ve atık geri dönüşümü gibi alanlarda yenilikçi teknolojilere yatırım yapılmasını teşvik eder. Bu da AR-GE harcamalarını ve ekonomik verimliliği artırır.
- Yenilenebilir enerji tesislerinin inşası ve bakımı, enerji verimliliği projeleri ve sürdürülebilir tarım uygulamaları iş gücü talebini artırır ve istihdam yaratır.
- Enerji verimliliği projeleri, enerji tüketimini azaltarak sera gazı emisyonlarının azalmasına katkıda bulunur. Enerji tüketiminin azalması maliyet tasarrufu sağlar, şirketlerin operasyonel maliyetlerini düşürerek rekabet güçlerini artırır.
- Kaynak verimliliği ise doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak ekonomik sürdürülebilirliği destekler.
- Hükümet teşvikleri ve düzenleyici destekler, yeşil finansman projelerine yatırım yapmayı cazip hale getirir. Sürdürülebilir projelere sermaye akışını artar.
- Ulusal ve uluslararası yatırımcılar, yeşil projelere yatırım yaparak uzun vadeli getiri elde etmeyi hedefler.
- Yenilenebilir enerji projelerine yapılan yatırımlar, fosil yakıtların kullanımını azaltır ve karbon emisyonlarını düşürür.
- Çevresel sürdürülebilirliği benimseyen şirketler, tüketici tercihleri doğrultusunda rekabet avantajı elde ederler. Yeşil ürün ve hizmetlere olan talep artar. Yeşil ürün ve hizmetler yeşil pazarlara girmek için fırsat yaratır.
- Sürdürülebilir tarım ve ormancılık projeleri toprak erozyonunu önler, biyolojik çeşitliliği korur ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını destekler.
- Atık yönetimi ve geri dönüşüm projeleri, doğal kaynakların tükenmesini önler ve çevresel kirliliği azaltır.
- Yeşil projeler, doğal ekosistemlerin korunmasına ve restorasyonuna katkıda bulunur. Örneğin, orman yenileme projeleri, ormansızlaşmayı durdurur ve habitatların yeniden oluşturulmasını sağlar.
- Su yönetimi projeleri, su kaynaklarının kalitesini artırır ve su ekosistemlerinin korunmasını sağlar.
- Yeşil finansman, iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik projelere kaynak sağlar. Bu projeler, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için yenilikçi çözümler sunar.
- İklim dostu altyapı yatırımları, toplumların iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale gelmesini sağlar.
- Yeşil finansman projeleri toplumda çevresel bilincin artmasına katkıda bulunur. Eğitim ve farkındalık kampanyaları bireylerden kurumlara kadar üstlenmemiz gereken sorumlulukları daha iyi anlamamızı ve sürece katılmamızı sağlar. Dilerseniz
buraya tıklayarak sürdürülebilir bir dünya için atmamız gereken adımlar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
- Sürdürülebilirlik raporlaması ve şeffaflık, şirketlerin çevresel performanslarını izlemelerini ve iyileştirmelerini sağlar.
Sürdürülebilir Yatırım Nedir?
Sürdürülebilir yatırım, finansal getirinin yanı sıra ESG ya da ÇSY olarak tanımladığımız çevresel, sosyal ve yönetişim kriterlerini de dikkate alan bir yatırım stratejisidir. Bu tür yatırımlar için sadece ekonomik kazanç değil aynı zamanda çevresel koruma, sosyal sorumluluk ve kurumsal yönetişim ilkelerine uyum da büyük önem taşır.
Çevresel kriterler şirketlerin ve projelerin çevresel etkilerine odaklanır. Karbon emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi, su kaynaklarının korunması gibi unsurları içerir.
Sosyal kriterler şirketlerin ve projelerin sosyal sorumluluk performanslarını dikkate alır. Çalışan hakları, işçi sağlığı ve iş güvenliği, paydaş etkileşimi gibi konuları kapsar.
Yönetişim kriterleri kapsamında ise yönetim kurulu bağımsızlığı ve çeşitliliği, etik iş uygulamaları, yolsuzlukla mücadele politikaları değerlendirilir.
ESG kriterleri doğrultusunda gerçekleştirilen sürdürülebilir yatırımlar çevresel koruma, toplumsal refah ve etik iş uygulamalarını teşvik ederek pozitif bir etki yaratır. Aynı zamanda hem şirketlerin hem de yatırımların risklere karşı daha dirençli olmasını sağlar. Sürdürülebilir iş uygulamalarına sahip şirketler, müşteri sadakati ve marka itibarı açısından rekabet avantajı elde ederler ki bu avantaj uzun vadede daha iyi finansal performansa katkıda bulunur.
Yeşil Finans ve Sürdürülebilir Yatırımların Geleceği
Yeşil finans ve sürdürülebilir yatırımlar, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel zorluklar karşısında finansal sistemin dönüşümü için kritik önem taşıyor. Artan yatırımcı ilgisi, yeni finansal ürünlerin geliştirilmesi ve politika desteği ile bu alanın önümüzdeki yıllarda da finansal sistemin çok önemli bir parçası olacağını öngörmek hiç zor değil.
Birleşmiş Milletler'in
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yeşil finans için önemli bir çerçeve sunuyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak için trilyonlarca dolarlık yatırıma ihtiyacımız var. Yeşil finans bu ihtiyacın karşılanması için en önemli kaynağımız olabilir. Hükümetlerin ve düzenleyici kurumların yeşil finansın gelişmesini teşvik etmek için daha kapsamlı politikaları devreye almaları halinde yeni finansal ürünlerin geliştirileceğini; yatırımcıların yeşil tahviller, sürdürülebilir fonlar ve etki yatırımları gibi yeşil finansal ürünlere olan ilgilerinin artacağını, yeşil tahvil piyasasının daha da büyüyeceğini söyleyebiliriz.
Bunların yanı sıra ESG raporlama standartlarının yaygınlaşması ve zorunlu hale gelmesi, şirketleri sürdürülebilirlik performanslarını iyileştirmeye ve yeşil finansman seçeneklerini değerlendirmeye teşvik edecektir.
Yeşil Finans ve Katılım Bankacılığı
Ekonominin yeşil dönüşümünde, finans sektörü gerekli yatırımların finanse edilmesi açısından çok önemli bir yere sahip. Finans sektörü içinde ise katılım bankacılığı sistemini ayrı bir yerde konumlamak gerekiyor. Etik ve sürdürülebilir yatırım prensipleri etrafında birleşen katılım bankacılığı ve yeşil finans için birbirini tamamlayan iki sistem diyebiliriz.
Katılım bankacılığı faizsiz finans ve kâr paylaşımı prensipleri üzerine kurulmuş bir sistemdir. Temel esasları ve değerleri üzerinden ele aldığımızda katılım bankaları, ekonomik faaliyetlerin daha adil ve etik bir temelde gerçekleştirilmesini hedefler. Bu açıdan katılım bankacılığı sürdürülebilirlik kavramı ile uyum içindedir.
Ürün ve hizmetler açısından baktığımızda katılım bankalarının dijitalleşme süreçlerinin büyük bir ivme kazandığını, daha çok kişiye erişim sağlayabildiğini, karbon ayak izlerini azaltmak için etkili adımlar attıklarını ve çevre odaklı projelere sundukları finansal destek oranının arttığını görebiliriz.
Türkiye Finans olarak sunduğumuz
%100 Enerji finansmanı ile enerji sektöründe faaliyet gösteren ve enerji tasarrufuna yönelik projesi olan işletmelerin ihtiyacı olan finansman desteğini sağlıyoruz. Ayrıca
Lisanssız Yenilenebilir Enerji Paketi ile küçük ve orta ölçekli işletmelere lisans almadan, şirket kurmadan 1mW'a kadar elektrik üretebilmeleri için ihtiyaç duydukları desteği sunuyoruz. Sürdürülebilir bir gelecek, dayanıklı bir ekonomi için yeşil finans ekosistemi içinde katılım bankalarının öneminin ve gücünün daha da artacağına inanıyoruz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. İşbu blog sayfası aracılığı ile sunulan tavsiyelere dayanarak alınan/alınacak yatırım kararlarının ve yapılan/yapılacak alım satım vb. işlemlerinden ve bu işlemlerin olası neticelerinden Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ herhangi bir surette sorumlu değildir.