Navigasyonu görüntüle İçeriği görüntüle

Rahmet, Bereket ve İbadetin Ayı Ramazan

Her yıl Ramazan ayında dünyanın dört bir köşesinde farklı kültürlere sahip, farklı ekonomik koşullarda yaşayan milyarlarca Müslüman gün doğumundan gün batımına kadar birlikte oruç tutuyor, birlikte namaz kılıyor, dualar ediyor, paylaşmanın ve dayanışmanın güzelliğini yaşıyor ve birlikte bayram yapıyor. Peki Ramazan’ı bu kadar özel ve mübarek bir ay yapan nedir? Müslümanlar neden bu ay oruç tutar? İlk oruç ne zaman tutuldu? Orucun manevi faydaları nelerdir? Yaklaşık iki milyar Müslümanın bir ay süren benzersiz manevi yolculuğu ile ilgili pek çok başlığı sizin için bir araya getirdik.

“Ramazan” Kelimesinin Kökeni Nedir?

Kamerî takvimin dokuzuncu ayı olan Ramazan, Şâban ayından sonra Şevval ayından önce gelir. Ramazan kelimesinin kökeni ile ilgili farklı görüşler olsa da “çok sıcak gün, kızgın güneşin kum ve taşları ısıtması” anlamlarına gelen “ramad” kökünden ya da “güneşin ısısı nedeniyle çok kızmış yer” anlamına gelen “ramdâ” kökünden türediği düşünülmektedir.

Ramazan Ayı Ne Zaman Başlar?

Kameri takvimdeki aylar miladi takvimde olduğu gibi belirli mevsimlerde sabit değildir. Ancak ayların adı konulurken tesadüf ettiği mevsimin adına göre isim verildiği düşünülmektedir. Hicri takvim Ay’ın dünya çevresindeki dolanımını esas alır ve miladi takvimden 10-11 gün daha kısadır. Bu nedenle Ramazan ayı her yıl miladi takvime göre bir önceki yıldan 10 gün önce başlar.

Rahmet, Bereket ve İbadetin Ayı Ramazan  

Ramazan Ayını Bu Kadar Özel ve Mübarek Kılan Nedir?

Ramazan ayı Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen tek aydır ve inananların kutsal kitabımızın indirildiği Ramazan ayında oruç tutması emredilir. “O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor).” (el-Bakara 2/185).

Bu kutsal ayı diğerlerinden ayıran, bereketin, sabrın, rahmet ve ibadetin ayı olarak kabul edilen Ramazan ayını özel ve mübarek kılan özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kur’ân-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlanmıştır.
  • Bin aydan daha hayırlı olarak kabul edilen Kadir Gecesi bu ayın içindedir.
  • Oruç İslam’ın beş temel şartından birisidir ve Ramazan ayında tutulur.
  • Bu kutsal ayda yapılan tüm ibadetler; cimriliği cömertlikle, öfkeyi sabırla, intikamı sevgiyle ve savaşı barışla değiştirmeye çalışan pozitif bir ahlaki ve sosyal değişimin kapısını açar.
  • Hz. Muhammed’in de kıldığı ve sünnet olan teravih namazı bu ay kılınır.
  • Ramazan fiziksel ve zihinsel olduğu kadar maddi yanı da bulunan bir ibadettir. İhtiyacı olanlara destek olmak amacıyla verilen fitre (fıtır sadakası), bayram gelmeden önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırılır.
  • Ramazan Kur’ân-ı Kerim’in ayıdır, bu nedenle daha çok okunur ve tefekkür edilir. Mukabele okunması geleneği de Ramazan’a aittir. “Karşılıklı okuma” anlamına gelen mukabele, bir kişinin sesli olarak okuduğu Kur’ân-ı Kerim’i ortamda bulunanların takip etmesidir.

Oruç Tutmak Müslümanlara Ne Zaman Farz Oldu?

İbadet olarak tuttuğumuz oruç, tan yerinin ağarmasından gün batımına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmayı ifade eder. İslamiyet’te başka oruç çeşitleri de vardır. Ancak zorunlu ibadet olan Ramazan orucu, Hicret’in ikinci yılının Şaban ayında (Şubat, 624) tüm Müslümanlara farz kılındı. 

İlk Ramazan Orucu Ne Zaman Tutuldu?

Farz kılınan ilk Ramazan orucu 26 Şubat 624 tarihine tutuldu. İlk orucu farklı kılan bir diğer özelliği de Bedir Savaşı’nın ilk Ramazan’ın 17. gününde meydana gelmesidir.

Kimler Oruç Tutmakla Mükelleftir?

Bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için Müslüman olması, akli melekelerinin yerinde olması ve ergenlik çağına ulaşmış olması gerekir. Tıbben oruç tutmanın mümkün olmadığı hastalığı olanlar ya da ihtiyarlık gibi nedenlerle oruç tutamayanlar, oruç tutamadıkları her güne karşılık fidye ödemekle sorumludur. Fidye en az fitre kadar olmalıdır. Bu miktar bir kişiyi bir gün boyunca doyuracak yiyecek miktarı ya da bunun ücretine karşılık gelir.

Orucun Manevi Faydaları Nelerdir?

Ramazan, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için maneviyata yönelme, kendini geliştirme ve bağlılık ayıdır. Oruç tutmak sadece bedenimizi aç bırakmayı değil dilimizi, düşüncelerimizi, kalbimizi, nefsimizi de kontrol altına almayı gerektirir ve sayısız manevi faydası vardır.

  • Oruç bir takva aracıdır. Takva günahtan kaçınma, sakınma, Allah’ın haram kıldığı şeyleri yapmaktan korkmak anlamına gelir.
  • Oruç tutmak evrendeki yerimiz ve değerimiz hakkında farkındalık geliştirmemizi sağlar. Allah’ın mutlak hükümranlığına gösterdiği teslimiyetle değerli bir varlık sayılabileceği bilincini kazandırır.
  • Bedenimizi ve zihnimizi insana yaraşır biçimde dengeli ve verimli kullanabilmemiz için irade geliştirmemizi sağlar. Sahip olduğumuz potansiyelleri kendimiz ve çevremiz için yararlı işlerde kullanmamıza vesile olur.
  • Nefsimizi terbiye eder, ömrümüzü nasıl geçirdiğimiz ile ilgili değerlendirme yapma fırsatı sunar.
  • Dünyevi arzuların telaşından ve karmaşasından uzaklaşmak, düşüncelerimize ve duygularımıza dikkat etmemizi sağlar.
  • Sahip olduğumuz nimetlerin büyüklüğünü idrak etmemize yardım eder, mahrumiyet içinde olanları anlamamızın ve üzerimize düşen görevlerin farkına varmamızın yolunu açar.
  • Oruç kuvvetli bir sorumluluk bilinci kazandırır. Allah’a, kendimize, ailemize, içinde yaşadığımız topluma, çevreye, evrendeki bütün varlıklara karşı sorumlu olduğumuzu idrak etmemize yardım eder.
  • Oruç bireysel gibi görünen ancak sosyal etkileri olan bir ibadettir. Hepimizi açları doyurmaya ve fakirlere yardım etmeye teşvik eder. Zengin ve yoksul arasındaki bariyeri kaldırır.

Kadir Gecesi ve Önemi

“Kadir gecesi” ya da “leyletü’l Kadr” Kur’ân-ı Kerîm’in indirilmeye başladığı gecenin adıdır. Beş ayetten oluşan Kadir Suresi’nde Kadir gecesi “bin aydan hayırlı” olarak tanımlanır: “Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Bilir misin nedir Kadir gecesi? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.” (Kadir 97/1-5)

Kadir kelimesi güç, değer, şeref gibi anlamlar içerir. Sureye bu ismin verilmesinin nedeni de, Kur’ân-ı Kerîm’in bu gecede indirilmesinin gecenin değerini yücelttiğini, şereflendirdiğini ifade etmek içindir.

Kur’ân-ı Kerîm Allah’ın insanlara göndermiş olduğu son kutsal kitaptır ve insanların hak yolunu bulması açısından bir dönüm noktasıdır.

Meleklerin yeryüzüne indiği bu kutsal gecede dua ve tövbe etmek, namaz kılmak, Kur’ân okumak, hamd ve şükür halinde bulunmak, helalleşmek, tefekkür etmek gibi ibadetlerin ve amellerin hayrı çok büyüktür.

Kadir Gecesi Ne Zamandır?

Bakara suresinde (2/185) Kur’ân-ı Kerîm’in Kadir gecesinde ve Ramazan ayı içinde indirildiği belirtilmiş olmasına rağmen, Ramazan’ın hangi gecesi olduğuna dair net bir bilgi yoktur. Genel olarak son on günün tek gecelerinde ya da son yedi gecesinde olduğuna dair farklı rivayetler vardır. Ancak hadislere göre kabul gören uygulama Ramazan’ın 27. gecesinde olduğudur.

Ramazan Birlik Olmanın ve Dayanışmanın Ayıdır

Modern dünya gelişmiş olmasına rağmen ne yazık ki yoksulluk ve açlık küresel bir mesele olmaya devam ediyor. Sosyal yardımlaşmanın ve dayanışmanın ayı Ramazan, bu eşitsizliklerin daha çok farkına varmamızı sağlıyor ve hayır yapmayı, sadaka vermeyi ibadetimizin bir parçası haline getiriyor. Cömert olmak, sahip olduklarımızı paylaşmak, hayır yapmak, sadaka vermek sadece bereketimizi artırmakla kalmıyor, daha az şanslı olanların hayatlarına destek olarak dünyayı hepimiz için daha iyi bir yer haline getiriyor.

Siz de bu yıl Ramazan ayında yapmayı planladığınız fitre ve zekat yardımlarınızı güvenilir kişi ve kuruluşlar aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilir, Türkiye Finans Mobil Şube ve İnternet Şubesi üzerinden Kızılay, AFAD, Darüşşafaka gibi çok sayıda kuruma bağış yapabilirsiniz.

Fitre Nedir?

Fitre ya da Fıtır S​adakası, Ramazan ayında oruç tutan ve bayrama ulaşan maddi gücü yerinde olan kişilerin, şükretmek amacıyla kendileri ve aile bireyleri adına bakmakla yükümlü olmadıkları yoksullara verdikleri sadakadır. Fitre bayramdan önce ya da bayram günü verilebilir. Fitrenin amacı, fakir olan bir kişinin yaşadığı toplumun standartlarına göre bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılamaktır.

Fitre Nasıl Hesaplanır?

Fitrenin hesaplanmasında hadislerde adı geçen gıda maddelerinin üç kilogram değerinin para cinsinden ortalaması kullanılır. Bu rakam her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı’nda istişarelerle belirlenir. 2024 yılı için belirlenen fitre miktarı 130 TL’dir.

Zekât Nedir?

İslam’ın beş şartından birisi olan zekat, temel ihtiyaçları dışında nisab miktarı mala sahip olan ve bu nedenle zengin olarak kabul edilen bir Müslüman’ın, zenginliği üzerinden bir yıl geçtiğinde ihtiyaç sahiplerine vermesi gereken miktardır. Nisab, zekât vermek zorunda olmadan önce sahip olunması gereken asgari tutar olarak tanımlanır. Kişi ne kadar zenginse vereceği zekât da o kadar yüksek olur. 

Zekat Nasıl Hesaplanır?

Zekat tüm mal varlıklarının bütününden hesaplanır. Yıl içinde ödenecek borçlar çıkarıldığında kira gelirleri ve diğer gelirlerle birlikte nisap miktarına (80,18 gr altın veya değeri) ulaşılıyorsa, nisab miktarının kırkta biri hesaplanır ve zekat olarak verilir.

Ramazan Hazırlıkları

Ramazan, yaşam tempomuzun ve beslenme düzenimizin tamamen değiştiği bir ay. Yılın en kutsal ayına girmeden önce ruhumuzu, bedenimizi ve yaşam alanlarımızı hazırlamamamız ibadetlerimizi zorlanmadan, aksatmadan yapabilmemiz açısından büyük önem taşıyor.

Bu nedenle evlerde Ramazan ayı gelmeden önce hazırlıklara başlanıyor. Tıpkı bir misafire hazırlanır gibi detaylı temizlik yapılıyor, mutfak ihtiyaçları karşılanıyor, iftarlıklar ve sahurluklar alınıyor, Ramazan ayı ve bayram için gerekli olacak alışverişler yapılıyor. Osmanlı toplumunun bir geleneği olan, Ramazan ayında ihtiyaç duyulacak ve bu aya özgü gıda maddelerinin toptan alınması anlamına gelen “Ramazan masrafı görmek” geleneği bugün Anadolu’nun pek çok köşesinde devam ediyor.

Ramazan Bayramı ve Önemi

Müslüman aleminin iki büyük bayramından birisi olan Ramazan Bayramı, Ramazan ayının ardından gelen Şevval ayının ilk üç günü kutlanır. Ramazan Bayramı, bir ayı oruçla tamamlamanın, dua etmenin ve tüm olumsuz eylem ve düşüncelerden kaçınmanın kutlanmasıdır. Üç gün süren bayramın amacı, bir aylık ibadet ve yeme-içmeden uzak durmanın ardından kardeşliği teşvik etmek ve hayatın normal akışına dönmektir.

Değişen günlük yaşam rutinlerimiz bayramların kutlanış biçimlerini yıllar içinde değiştirmiş olsa da Ramazan Bayramı hâlâ pek çoğumuz için bir araya gelmeyi, keyifli sofraları paylaşmayı ifade ediyor. Bayram namazı ile başlayan kutlamalar, bayram kahvaltısı, akraba ziyaretleri, geniş aileleri bir araya getiren bayram sofraları ile kutlanıyor. Temiz ve bakımlı giysiler giyiliyor, çocukları mutlu edecek hediyeler veriliyor.


En Çok Okunan Bloglar