Mobil iletişim teknolojisi son yıllarda baş döndürücü bir hızla gelişti. Cep telefonlarıyla yeni tanıştığımız 90’lı yıllarda SMS göndermek bile büyük bir yenilik olarak kabul ediliyordu. Akıllı telefonlarla birlikte neredeyse bütün dünyayı avucumuzun içinde taşımaya başladık. Hızlı yüklenen fotoğraflar, anlık mesajlar ve canlı yayınlar derken mobil bağlantıdan beklentilerimiz sürekli değişti. Bugün geldiğimiz noktada artık ultra hızlı internet bağlantılarını, milisaniyelerle ölçülen gecikme süreleri ile gerçek zamanlı veri aktarımını, bir filmi saniyeler içinde bilgisayarımıza ya da telefonumuza indirebilmeyi, sahip olduğumuz tüm cihazların hatta bir şehri oluşturan bileşenlerin dijital olarak birbiri ile mobil ağlar üzerinden iletişim kurmasını konuşuyoruz.
Veri aktarımını inanılmaz hızlara taşıyan 5G teknolojisi bir süredir dünyanın pek çok yerinde kullanılıyor ve giderek yaygınlaşıyor. Bu hız kullandığımız diğer teknolojilerin sınırlarını yeniden tanımlayacak bir potansiyeli de bünyesinde barındırıyor. Evde, işte, sokakta kullandığımız her cihazı çok daha verimli bir iletişim altyapısına bağlayan 5G teknolojisi sanal gerçeklik uygulamalarından uzaktan cerrahi operasyonlara, nesnelerin internetinden akıllı şehir yönetim sistemlerine kadar hayatın tüm alanlarında köklü değişimleri de mümkün kılıyor. Peki, yakında ülkemizde de deneyimleyeceğimiz 5G teknolojisi tam olarak nedir, nasıl çalışır ve hayatımıza ne gibi yenilikler getirecek? Hazırsanız, sizi 5G teknolojisi hakkında aklınıza takılan bütün soruları yanıtlayacağımız bir yolculuğa çıkarıyoruz.
5G Nedir?
5G, 5. Nesil Mobil Ağ (5th Generation Mobile Network) olarak bilinen ve günümüz iletişim ekosisteminde yeni bir dönemi başlatan küresel kablosuz iletişim standardıdır. Bu standart, “multi-Gbps” seviyelerinde veri transferine imkân tanıyarak mobil cihazlar, makineler ve nesneler arasında çok daha hızlı ve verimli bir bağlantı sunar. Öte yandan “ultra düşük gecikme hızı” ve artırılmış “ağ kapasitesi (network capacity)” ile dikkat çeken 5G teknolojisi; yalnızca yüksek hızlı internet deneyimi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda sürücüsüz araçlardan akıllı fabrika sistemlerine kadar pek çok sektörde devrim niteliğinde uygulamaları da mümkün kılar.
1980’lerde tanıştığımız, analog sinyaller kullanan ve mobil iletişimin temelini atan 1G teknolojisini takip eden 2G ağları1990’ların başında hayatımıza girdi. 2G dijital ses aktarımını ve SMS gibi temel veri hizmetlerini mümkün kıldı. 2000’li yılların başında 3G sayesinde daha yüksek mobil veri hızına ulaştık ve telefonlarımızdan internet bağlantısı kurmaya, görüntülü arama yapmaya başladık. 2010’larda tanıştığımız 4G teknolojisi ise geniş bant interneti günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline getirdi ve bize yüksek çözünürlüklü video akışları, yüksek hızlı dosya indirme gibi olanaklar sağladı. Bugün geldiğimiz noktada 5G teknolojisi önceki nesillerin temelini attığı bu teknolojik dönüşümü daha da ileriye taşıyor ve bağlantı hızını “multi-Gbps” seviyelerine yükseltiyor. Ayrıca gecikme sürelerini milisaniyeler mertebesine indiriyor ve ağın aynı anda milyonlarca cihaza hizmet verebilecek biçimde ölçeklenmesini sağlıyor. Bu sayede, sadece hız değil, aynı zamanda kapasite, güvenilirlik ve geliştirilme potansiyeli de benzeri görülmemiş düzeyde artış gösteriyor.
5G'yi Kim İcat Etti?
Evrensel bir telekomünikasyon standardı olan 5G’nin tek bir “mucit” veya tek bir şirket tarafından geliştirildiğini söylemek mümkün değil. Aslında bu yeni nesil mobil ağın hayata geçirilmesinde rol oynayan birçok teknoloji şirketi, araştırma laboratuvarı ve üniversite bulunuyor. 5G’nin teknik standartları üzerinde çalışan en önemli kurumlardan birisi olan 3GPP (3rd Generation Partnership Project), GSM tabanlı teknolojilerin gelişmesini koordine eden ve küresel ölçekte faaliyet gösteren bir iş birliği projesidir. Bu projeye telekomünikasyon operatörleri, donanım üreticileri, yazılım geliştiriciler ve çeşitli araştırma kuruluşları dahildir.
Bu iş birliği, 4G’nin geliştirilmesinde de önemli pay sahibiydi ve 5G için temel standartları belirleyerek teknolojinin resmi çerçevesini oluşturdu. Ortak çalışmalar sonucunda, 5G’nin ilk ticari adımları 2019 civarında atıldı ve bu teknolojinin giderek daha geniş coğrafyalara yayılması sağlandı.
5G Teknolojisi Nasıl Çalışır?
5G teknolojisinin temel çalışma prensibi, OFDM (Orthogonal Frequency-Division Multiplexing) yani dilimizdeki karşılığıyla “Ortogonal Frekans Bölmeli Çoklama” tekniğine dayanır. Bu teknik tek bir geniş kanal yerine, birden çok alt kanal üzerinden veriyi eşzamanlı olarak göndermek için frekansları böler. Bu sayede veri trafiği daha etkin yönetilir, parazit ve sinyal zayıflaması gibi sorunlar azaltılır.
5G'nin en önemli özelliklerinden biri, milimetre dalga (mmWave) adı verilen yüksek frekanslı radyo dalgalarını kullanabilmesidir. 5G NR (5G New Radio) olarak adlandırılan bu teknoloji sayesinde çok daha fazla veri, çok daha kısa sürede iletilebilir. Birden fazla ancak daha küçük antenler kullanarak sinyal gücünün artırılmasını sağlayan Massive MIMO (Çoklu Giriş Çoklu Çıkış) ile daha güvenilir bir iletişim sağlar. Bu teknolojilerin sağladığı yüksek bant genişliği hem Gbps verimini artırır hem de gecikme süresini bir milisaniyeye kadar düşürür. Otonom araçlar, uzaktan kontrol edilebilen ameliyat robotları ve sanal gerçeklik gibi uygulamalar, 5G'nin düşük gecikme süresi sayesinde mümkün hale gelir.
5G'nin Hızı Ne Kadar?
5G yükleme hızı, verilerin cihazınızdan ağa ve hedeflenen uç noktanıza (örneğin bulut depolama veya başka bir cihaz) iletildiği hızdır. Yükleme hızları genellikle indirme hızlarından çok daha yavaştır. Uluslararası Mobil İletişim Standardı IMT-2020 gereksinimlerine göre 5G, 20 Gbps’ye kadar en yüksek veri hızına ulaşmak üzere tasarlanmıştır. Elbette bu hız teorik olarak erişilebilecek en üst düzeyi belirtir. Ancak, gerçek kullanım hızları genellikle daha düşüktür ve baz istasyonlarının konumu, kullanıcı yoğunluğu, sinyal gücü gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Speedcheck.org verilerine göre bugün itibarıyla 5G kullanan tüm ülkelerin ortalama indirme hızı 70,79 Mbps, ortalama yükleme hızı ise 8,53 Mbps’dir. Sadece gelişmiş 5G altyapısına sahip ülkelere baktığımızda karşımıza çıkan veriler ise oldukça etkileyicidir. 5G kullanan ülkelerin en yüksek hıza sahip yüzde 10’luk diliminin ortalama indirme hızı 409,37 Mbps, ortalama yükleme hızı ise 47,9 Mbps’dir. Bu listenin zirvesinde yer alan Güney Kore’de ortalama hızın 972,22 Mbps, onu takip eden Finlandiya’da ise 772,51 Mbps olarak ölçüldüğünü de belirtmek gerekir.
5G'nin Faydaları Nelerdir?
4G teknolojisinin hayatımıza getirdiği en büyük fayda hiç şüphesiz yüksek hızlı geniş bant internet erişimini herkes için ulaşılabilir kılmasıydı. 3G döneminde video izleme, hızlı dosya indirme ve gerçek zamanlı uygulamalar henüz stabil bir deneyime dönüşmemişken, 4G ile HD video yayını, sosyal medya kullanımı, yüksek çözünürlüklü görüntülü aramalar ve çok daha fazlası günlük yaşamımızın bir parçası hâline geldi. 5G ise bu deneyimi “ultra hızlı ve ultra güvenilir” olmanın standart olduğu bir seviyeye taşıyor ve bu durum doğal olarak hayatımıza yeni bir yön verecek pek çok faydayı da beraberinde getiriyor. Şimdi 5G’nin getirdiği faydalara biraz daha yakından bakalım:
-
Çok Daha Yüksek Veri İndirme ve Yükleme Hızları: “Multi-Gbps” seviyelerine ulaşabilen hızlar sayesinde büyük dosyaları veya yüksek çözünürlüklü videoları indirmek, neredeyse göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşiyor. Erişilen hızlar sadece kullanıcı deneyimi açısından değil, büyük ölçekli kurumların bulut tabanlı veri işlemlerinde de ciddi zaman tasarrufu sağlıyor.
-
Ultra Düşük Gecikme Süresi (Latency): 5G teknolojisinde 4G’de 50 milisaniye civarında olan gecikme hızı, 1-10 milisaniye aralığına kadar iniyor. Bu gelişme özellikle çevrimiçi oyunlar, otonom araçlar ve uzaktan kontrol gerektiren robotik sistemler gibi gecikme duyarlılığı yüksek uygulamalar için kritik önem taşıyor.
-
Daha Geniş Ağ Kapasitesi: 5G, aynı anda çok sayıda cihazın yüksek hızlarda veri alışverişi yapmasına olanak tanır. Nesnelerin interneti (IoT) kapsamında milyonlarca sensör ve cihaz, 5G ağı üzerinden sorunsuz şekilde birbirine bağlanıp veri paylaşabilir.
-
Endüstriyel ve Profesyonel Uygulamalar İçin Altyapı: Robotik otomasyon, gerçek zamanlı veri analizi, uzaktan cerrahi operasyon gibi yüksek bant genişliği ve düşük gecikme gerektiren uygulamalar, 5G ile sorunsuz hâle gelir. Enerji, ulaşım, sağlık gibi kritik sektörlerde daha güvenilir ve kesintisiz bağlantı sağlanır.
-
Yüksek Hareket Kabiliyeti ve Esneklik: Kablolu altyapıların kurulmasının zor olduğu veya yetersiz kaldığı bölgelerde, 5G sayesinde yüksek hızlı internet erişimi sunulabilir. Böylece coğrafi olarak dezavantajlı bölgelerin dijital hayata katılımı artar.
-
Enerji Verimliliği: 5G, optimize edilmiş ağ mimarisi ve “ağ dilimleme” (network slicing) gibi teknolojilerle cihazların ve baz istasyonlarının güç tüketimini azaltma potansiyeline sahiptir. Bu hem işletme maliyetlerini düşürür hem de çevreye daha az zarar verir.
5G ve 4G Arasındaki Farklar Nelerdir?
Mobil ağ teknolojilerinin kısa tarihine baktığımızda iletişim ihtiyaçlarımızın nasıl çeşitlendiğini ve aldığımız yolun ne kadar büyük olduğunu görüyoruz. 1G teknolojisi 1980’lerde ortaya çıktığında analog sesi kablosuz olarak aktarmasıyla bir devrim yaratmıştı ve maksimum veri aktarma hızı 2.4 Kbps idi. İkinci nesil yani 2G hücresel ağlar ise dijital dünyaya attığımız ilk adım oldu. SMS, MMS gibi temel veri hizmetleri ile 2G sayesinde tanıştık. 3G teknolojisiyle birlikte akıllı telefonlar kullanmaya başladık. Daha hızlı veri akışı sağlamak için 2G ağının özelliklerini yeni teknolojiler ve protokollerle birleştiren 3G teknolojisi görüntülü arama, streaming gibi hizmetlerin doğmasını sağladı. Kendisinden önce gelen teknolojilerin birikimi ile geliştirilen ancak özünde daha farklı bir teknoloji olan 4G ise yüksek hızda internet erişimi, HD video akışı, hızlı dosya indirme gibi pek çok imkânı günlük yaşamımızın bir parçası haline getirdi. Bugün deneyimlediğimiz 5G teknolojisi ile 4G arasında da tıpkı diğer nesiller arasında olduğu gibi pek çok fark bulunuyor. Şimdi bu farklara yakından bakalım:
- 4G teknolojisi teorik olarak 1 Gbps civarına ulaşabilen hızlar sunarken, 5G “multi-Gbps” seviyelerinde hızlara imkân tanır.
- 4G’de gecikme süreleri 50 milisaniye civarında seyrederken, 5G’de bu değer 1-10 milisaniye aralığına kadar inebilmektedir.
- 4G ağları aynı anda çok sayıda kullanıcının yüksek veri hızlarında internete bağlanması durumunda zorlanabilir. 5G ise gelişmiş frekans yönetimi ve yeni mimarisiyle, aynı anda çok daha fazla cihazı yüksek performansla destekleyebilir.
- 5G altyapıları, ağ dilimleme (network slicing) ve verimli spektrum kullanımı gibi teknolojiler sayesinde cihazların ve baz istasyonlarının güç tüketimini daha etkin yönetebilir. Böylece hem işletim maliyetleri düşer hem de karbon ayak izi azalır.
5G Teknolojisi Hangi Alanlarda Kullanılır?
5G teknolojisinin önceki nesillere kıyasla çok daha yüksek veri hızları, daha düşük gecikme süreleri, artırılmış kapasite ve geliştirilmiş bağlantı sunduğundan bahsetmiştik. Bütün bu gelişmeler gerçek zamanlı iletişimi ve çok çeşitli sektörlerde yenilikçi uygulamaları mümkün kılıyor. Üstelik sunduğu yüksek hız ve veri iletme kapasitesi yapay zekâ destekli cihazların birbiri ile sorunsuz iletişim kurmasını sağlarken aynı zamanda yapay zekânın yeteneklerini de geliştiriyor.
5G teknolojisinin kullanıldığı temel alanları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
-
Telekomünikasyon ve Mobil Bağlantı
- Daha hızlı ve daha güvenilir mobil internet
- Sorunsuz video akışı ve bulut oyunlar
- Gelişmiş görüntülü görüşmeler ve konferanslar
-
Akıllı Şehirler ve IoT (Nesnelerin İnterneti)
- Akıllı trafik yönetimi (gerçek zamanlı izleme, tıkanıklık kontrolü)
- Akıllı aydınlatma şebekeleri için verimli enerji dağıtımı
- Bağlantılı kamu hizmetleri
-
Sağlık Hizmetleri ve Tele Tıp
- Robotik sistemler kullanılarak uzaktan ameliyatlar
- Giyilebilir cihazlar aracılığıyla gerçek zamanlı sağlık izleme
- Yapay zekâ destekli teşhis ve tıbbi görüntüleme
-
Otonom Araçlar ve Ulaşım
- Gerçek zamanlı araçtan araca (V2V) ve araçtan altyapıya (V2I) iletişim
- Daha güvenli ve daha verimli otonom araçlar
- Akıllı lojistik ve tedarik zinciri yönetimi
-
Üretim ve Endüstri 4.0
- Gerçek zamanlı otomasyon ve robotik ile akıllı fabrikalar
- Endüstriyel ekipmanlar için öngörücü bakım
- Yapay zekâ destekli kalite kontrol ve üretim izleme
-
Eğlence ve Medya
- Ultra yüksek çözünürlüklü görüntü (UHD) ve sanal gerçeklik (VR) akışı
- Oyun ve sporlarda artırılmış gerçeklik (AR) deneyimleri
- Daha hızlı içerik oluşturma ve dağıtımı
-
Tarım ve Çiftçilik
- Gerçek zamanlı veriler kullanılarak akıllı sulama ve hassas çiftçilik
- Mahsul izleme ve ilaçlama için otomatik dronlar
- Bağlı sensörler aracılığıyla hayvan sağlığı takibi
-
Kamu Güvenliği ve Savunma
- Gerçek zamanlı gözetim ve yüz tanıma sistemleri
- Yüksek hızlı veri paylaşımı ile acil durum müdahale koordinasyonu
- Kolluk kuvvetleri ve askeri operasyonlar için gelişmiş iletişim
-
Finans ve Bankacılık
- Daha hızlı ve daha güvenli işlemler
- Yapay zekâ destekli gerçek zamanlı dolandırıcılık tespiti
- İyileştirilmiş
dijital bankacılık deneyimleri
-
Eğitim ve Uzaktan Öğrenme
- Sürükleyici VR/AR tabanlı eğitim deneyimleri
- Çevrimiçi kurslar için yüksek kaliteli video akışı
- Yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş öğrenme platformları
-
Enerji ve Kamu Hizmetleri
- Gerçek zamanlı güç dağıtımı için akıllı şebeke teknolojisi
- Enerji tüketimi ve talebinin verimli bir şekilde izlenmesi
- Optimize edilmiş enerji üretimi için bağlı rüzgar ve güneş çiftlikleri
Tüketiciler 5G'yi Nasıl Kullanacak?
5G son kullanıcılar için daha hızlı, daha güvenilir ve kesintisiz bağlantı anlamına geliyor. Bu da gün içinde yaşadığımız tüm dijital deneyimleri benzersiz bir şekilde dönüştürüyor. Daha yüksek hız ve ultra düşük gecikme süresi ile bir zamanlar dakikalar süren işlemler saniyeler içinde tamamlanıyor. Artık yüksek çözünürlüklü uzun bir filmi göz açıp kapayıncaya kadar telefonumuza indirebiliyor; NVIDIA GeForce Now ve Xbox Cloud Gaming gibi bulut oyun hizmetleriyle mobil cihazlarımız üzerinden gecikme olmadan konsol kalitesinde oyun deneyimi yaşayabiliyoruz. Yakın bir gelecekte ise sanal gerçeklik gözlüğümüzü takarak stadyumdaki arkadaşlarımızla birlikte maç izleyebilir ya da dünyanın öbür ucundaki bir konsere bile katılabiliriz.
Eğlencenin ötesinde 5G, gerçek zamanlı etkileşimler ve daha akıllı teknoloji entegrasyonu sağlıyor. Bu da, giyilebilir teknolojiler ile sağlığımızı uzaktan takip eden doktorların ya da yapay zekâ destekli akıllı aynaların tercihlerimize göre kıyafetler önerdiği mağazaların pek de uzak olmadığını işaret ediyor.
İşletmeler 5G'yi Nasıl Kullanacak?
5G teknolojisi gerçek zamanlı veri işleme, otomasyon ve ultra hızlı bağlantı sağlayarak işletmelerde, özellikle iş süreçlerinde devrim yarattı ve sektörler arasında yeni olasılıkların kilidini açtı. Bugün Tesla'nın Gigafactory'lerinde görüldüğü gibi, akıllı fabrikalar üretim hatlarını otomatikleştirmek, öngörücü bakım yoluyla arıza süresini azaltmak ve verimliliği artırmak için 5G destekli yapay zekâ ve IoT sensörlerinden yararlanıyor. Walmart ve Amazon gibi perakende devleri, gerçek zamanlı envanter takibi ve dron teslimatları ile tedarik zincirlerini optimize etmek için 5G'yi kullanıyor. Üstelik gelecek, işletmeleri veri odaklı ekosistemlere dönüştürecek daha da cesur dönüşümler vaat ediyor.
Akıllı Şehirler 5G'yi Nasıl Kullanacak?
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz “akıllı şehir” kavramı; teknoloji, veri analitiği ve bağlantılı sistemler kullanarak altyapıyı, ulaşımı, enerji yönetimini ve kamu hizmetlerini daha etkin, sürdürülebilir ve yaşanabilir hale getiren şehir modelini ifade ediyor. 5G teknolojisi ise hiç şüphesiz akıllı şehirlerin bel kemiğini oluşturuyor. Birbirine bağlı milyonlarca cihaz arasında anında iletişim sağlayarak kentsel yaşamı akıllı, verimli ve sürdürülebilir bir ekosisteme dönüştürüyor. Örneğin bugün Barcelona’da çöp toplama yollarını optimize etmek için, çöp konteynırlarına yerleştirilen sensörler aracılığı ile doluluk takibi yapılıyor. Londra’da uygulanan akıllı park sistemi sürücüleri park yeri aramak zorunda kalmadan uygun park noktalarına yönlendiriyor.
Gelecekte 5G, tamamen otonom toplu taşımaya, gerçek zamanlı acil müdahale koordinasyonuna ve kendi kendini yönlendiren dronların ve robotik sokak temizleyicilerinin dinamik olarak kentsel ihtiyaçlara uyum sağladığı yapay zekâ güdümlü atık yönetimine güç verecek. Üstelik 5G ve yapay zekâ aracılığıyla gerçek zamanlı olarak simüle edilen şehirleri ya da mekânları ifade eden “dijital ikiz” uygulamalarının yükselişiyle birlikte, şehir planlaması reaktif olmaktan çıkarak çok daha öngörülü hale gelecek gibi görünüyor.
Bankacılık ve Finans Sektöründe 5G Nasıl Kullanılacak?
5G teknolojisi bankacılık ve finans sektöründe gerçek zamanlı işlemler, gelişmiş müşteri deneyimleri ve güvenlik alanında devrim yaratıyor. Yüksek hızı ve düşük gecikme süresiyle,
görüntülü görüşme ile banka müşterisi olma, anlık ödemeler, hisse senedi işlemleri ve dolandırıcılık tespiti gibi süreçler daha verimli hale geliyor. Gelecekte, yapay zekânın 5G ile birleşerek anlık veri analizi, blockchain tabanlı güvenli işlemler ve uzak bölgelerde finansal erişim gibi olanakları artırması bekleniyor. Milisaniyelerin bile büyük önem taşıdığı finans dünyasında ise; Yüksek Hızlı Alım Satım (High-Frequency Trading) gibi gecikme süresinin doğrudan işlem maliyetlerini ve kârlılığı etkilediği uygulamalarda, 5G’nin ultra düşük gecikme özelliği sayesinde mobil cihazlar üzerinden yapılan finansal işlemler daha güvenilir hale geliyor.
5G Kullanılmaya Başlandı mı?
5G teknolojisi, 2019 yılında ilk olarak Finlandiya’da kullanılmaya başladı. Onu takip eden Güney Kore, Çin ve ABD gibi ülkeler 5G altyapılarını erken aşamada devreye sokarak rekabette öne çıktılar. 2022 yılına geldiğimizde dünya genelindeki tüm bağlantıların yaklaşık onda biri 5G teknolojisi kullanıyordu. 2030 yılında ise bu oranın yarıya ulaşması bekleniyor.
Dünyada 5G'yi tanıtan ilk ülke olan Finlandiya, Avrupa'nın da öncüsü durumunda. Finli telekomünikasyon şirketi Elisa, ülke nüfusunun yaklaşık %50'sini kapsayan 100'den fazla bölgede 5G ağına sahip. 5G ağını kuran ikinci ülke olan Güney Kore ise açık ara dünyanın en hızlı 5G internet erişimini kullanıyor. Ülke, 6G çalışmalarında da başı çekiyor ve bu hedef doğrultusunda büyük bütçeler ayırıyor. Çin dünyadaki en büyük 5G şebekesine sahip ülke olma özelliğini taşıyor. Devlet desteğiyle hem teknoloji üretimi hem de kurulumlar açısından öncü bir pozisyonda bulunuyor. Japonya’da 2026 yılı sonuna kadar 5G kullanıcılarının sayısının 4G kullanıcılarını geçmesi bekleniyor. Türkiye’de ise yakın bir gelecekte 5G frekans ihalelerinin yapılması ve altyapı çalışmalarının tamamlanması bekleniyor. Halihazırda İstanbul Havalimanı gibi pilot bölgelerde kısıtlı saha testleri uygulanıyor.
5G Tüm Mobil Cihazlarda Çalışır mı?
Hayır, 5G teknolojisi tüm mobil cihazlarda çalışmaz. 5G hizmetinden yararlanmak için öncelikle kullandığınız cihazın 5G çip setine ve 5G radyo modülüne sahip olması gerekir. 4G cihazlarıyla 5G ağına erişmek ne yazık ki mümkün değildir, çünkü bu cihazların 5G ile uyumlu yongaları ve anten sistemleri bulunmaz. Dolayısıyla 5G kullanmak için yeni nesil 5G destekli telefonların veya diğer akıllı cihazların temin edilmesi gerekir.
5G Destekleyen Cihazlar Hangileridir?
Günümüzde piyasaya sürülen akıllı cihazların çoğu 5G desteğiyle birlikte geliyor. İşletim sistemleri açısından bakıldığında ise Android ve iOS platformlarında üretilen pek çok modelde 5G desteği bulunuyor. Bu modeller Qualcomm, Snapdragon X55, X60 veya Apple’ın özel 5G modemleri gibi dahili bir 5G modeme ve uygun anten tasarımına sahip.
Hâlihazırda farklı segmentlerde 5G’yi destekleyen cihazlar 2019 yılından sonra piyasaya sürülmüş olan cihazlardır. Ancak 2019 yılından sonra piyasaya sürülen her cihaz 5G desteği sunmamaktadır. Dolayısıyla yeni bir telefon ya da tablet almayı düşünüyorsanız 5G’yi destekleyip desteklemediğini kontrol etmenizi öneririz.
6G Teknolojisi Var mı?
Hayır, Üzerinde çalışmalar başlamış olsa da henüz kullanabileceğimiz bir 6G teknolojisi mevcut değil. Uluslararası konsorsiyumlar aracılığıyla 6G’nin standartlarının belirlenmesi ile ilgili çalışmalar yürütüldüğünü, 5G’den çok daha hızlı ve esnek bir ağ mimarisine odaklanıldığını biliyoruz. Ancak öncelikle 5G altyapısının küresel ölçekte yaygınlaşması ve olgunlaşması gerekiyor.