Murabaha, bir varlığın alım fiyatı üzerine belirli bir kâr eklenerek satılması işlemidir. Ülkemizde katılım bankacılığının dünyada ise İslami bankacılık sisteminin en sık kullandığı faizsiz finansman yöntemi olan murabaha işleminde; finansman sağlayıcı, malı doğrudan ya da vekâletle satın alır ve alıcıya satmadan önce üzerine önceden belirlenmiş ve mutabık kalınmış belirli bir kâr ekler.
İslam dininde faiz haram, ticaret ise helal kılınmıştır. Ortada alım ve satımı yapılacak bir mal ya da hak yoksa borç verip fazlasıyla tahsil etmek kabul edilemez. Oysa murabaha işlemi, dinen uygun sayılan malın doğrudan ya da vekâleten alımına ve vadeli olarak satışına olanak sağlayan ticari bir işlem olarak kabul edilir.
Murabahanın çalışma prensibi ve murabahanın avantajları hakkında detaylı bilgilere ilgili başlıklardan ulaşabilirsiniz.
Murabahanın Tarihi ve Kökeni
Murabaha sözcüğü Arapça
“artma, kâr, ticari kazanç” anlamına gelen
“ribh” kökünden türemiştir. İslam dininin doğduğu ve yayılmaya başladığı 7. yüzyılda son derece canlı bir ticari hayat olmasına rağmen 19. yüzyıla kadar sistemli bir İslam ekonomisinden söz etmek mümkün değildir. Ekonomik faaliyetler, sosyal ve siyasi düzen içinde alınan önlemler ve prensiplerle yürütülmüştür.
İslam iktisadı kavramı ilk olarak 1940’larda ortaya çıktı. Sonraki yirmi yılda daha yoğun bir şekilde ele alındı ve faizsiz bir sistem fikri güçlenmeye başladı. Bu fikir beraberinde İslam Bankacılığı düşüncesini ve 1970’li yıllarda ilk İslami bankaların kurulmasını getirdi. Yine aynı yıllarda Mısırlı araştırmacı Sami Hammud yayınladığı doktora tezinde, klasik fıkıhtaki bir akde dayanan murabaha modelini modern çağa uygun bir yatırım finansman modeli olarak ilk kez dile getirdi. Bu model pratik ve geniş ölçekli olması nedeniyle İslami bankalar tarafından kısa sürede benimsendi. Murabaha bugün katılım bankalarının yatırım-finansman uygulamalarının temelini oluşturmaktadır.
Murabaha Nasıl Çalışır?
Murabaha türleri arasında hem akit hem de işleyiş açısından farklılıklar olsa da sistemin çalışma şekli ana hatlarıyla aşağıdaki gibidir:
- Müşteri ve banka arasında bir akit imzalanır. Bu akit, müşterinin banka tarafından satın alınan malı satın alacağını vaat eder. Sözleşme içeriğinde malın tanımı, niteliği, maliyeti, bankaya verilecek olan kâr oranı ve vade sayısı net bir şekilde açıklanır.
- Banka müşteriye sözleşmede belirtilen malı, belirtilen fiyata satın alması için vekalet verir.
- Bedel banka tarafından doğrudan satıcıya ödenir.
- Banka malı ya da hizmeti vekil tayin ettiği müşterisi aracılığı ile satın almış olur.
- Malın satın alınmasından sonra mal ya da hizmet müşteriye maliyetinin üzerine kâr eklenerek satılır.
- Müşterinin taksit ödemeleri başlar.
Murabaha Neden İslami Açıdan Uygundur?
Murabaha yöntemi, vekâlet yapısı sayesinde finans kurumunun mal ya da hizmet almasına ve kâr koyarak satmasına olanak sağlar. Kâr elde etmek bir ticari faaliyete yapılan yatırımın getirisidir ve helal kazanç ilkesine uygun bir eylemdir. Murabaha işleminde faiz unsuru bulunmadığı için İslam'ın faizi yasaklamasıyla çelişmez. Bu noktada şeffaflık ve belirlilik ilkeleri büyük önem taşır. Murabaha işleminde her iki taraf da malın gerçek bedeli ve satıcının kâr marjı hakkında bilgi sahibi olur. İşlemde belirsizlikler yoktur. Malın cinsi, miktarı, bedeli ve teslim şartları net bir şekilde belirlenir. Tarafların birbirini aldatması ve hile yapması söz konusu değildir.

Murabahanın Kaç Türü Vardır?
Murabaha katılım bankaları tarafından uygulanan bir finansman yöntemidir. Bireysel ve kurumsal müşterilerin finansman ihtiyaçları birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Bu farklı ihtiyaçlara uygun olarak farklı murabaha türleri bulunur. Murabaha türleri işlemin niteliğine, taraflar arasındaki ilişkiye ve sözleşmenin şartlarına göre şekillenir.
Klasik murabaha, bir malın alış fiyatı veya maliyetinin müşteriye belirtilmesi suretiyle üzerine belirli bir kâr konularak peşin veya vadeli olarak satılması işlemidir. Katılım bankaları bireysel ihtiyaç finansmanı ya da taşıt finansmanı gibi uygulamalarda klasik murabaha yöntemini kullanır.
Murabaha ile Kovansiyonel Kredi Arasındaki Farklar Nelerdir?
Murabaha ve konvansiyonel kredi, temelde farklı prensiplere dayanan ve uygulama biçimleri farklı olan finansman yöntemleridir. İkisi arasındaki farkları şöyle listeleyebiliriz:
- Murabaha, İslami finans prensipleri çerçevesinde yürütülen bir finansman yöntemidir. En basit haliyle bir mal ya da varlığın finans kurumu tarafından satın alınması ve üzerine eklenen belirli bir kâr marjı ile müşteriye satılması işlemidir. Geleneksel kredi ise bankanın talebine ve kredi notuna göre müşteriye faizle borç vermesi işlemidir.
- Murabaha faiz içermez. Bankanın kazancı ticaret yoluyla elde edilen kâr üzerinden olmalıdır. Konvansiyonel kredi ise faiz üzerine kuruludur. Banka, kredi verirken belirli bir faiz oranı belirler ve bu oran üzerinden gelir elde eder.
- Murabaha sözleşmelerinde malın alım ve satım fiyatı açıkça belirtilir. Şeffaflık esastır. Geleneksel kredilerde böyle bir gereklilik yoktur.
Türkiye Finans Murabaha Ürünleri Nelerdir?
Türkiye Finans, müşterilerinin finansman ihtiyaçlarını İslami bankacılık prensiplerine uygun akitleri kullanarak karşılar. Bu kapsamda aşağıdaki finansman ürünlerinin hepsi murabaha akdi ile yürütülür:
Ayrıca müşterilerimize satış noktasında finansman başvurusu yapma olanağı sağlayan
Hızlı Finansman uygulaması ve tüm
kredi kartlarında da murabaha yöntemi kullanılır.
İhracat ve ithalat finansmanları da murabahaya dayanıyor.
Murabaha İşlemleri Hangi Aşamaları Kapsar?
Katılım bankacılığının sunduğu en önemli hizmetlerden birisi olan murabaha işlemi belirli aşamalardan oluşan bir süreçtir. Murabaha işleminde müşteri, bankanın sattığı malın alıcısı konumundadır. Ayrıca banka müşteriye vekâlet verebilir, böylece malın alınması ve/veya ödeme yapılması işlemlerini de banka adına vekâleten yapabilir.
Murabaha sürecinin temelini ise banka ile imzalanan murabaha akdi oluşturur. Bu akde göre süreç boyunca aşağıdaki adımlar izlenir:
- Müşteri, mevcut bir malın alımına ilişkin finansman talebini katılım bankasına iletir.
- Katılım bankası müşteriye limit tahsis eder.
- Finansman talebi onaylandıktan sonra banka malın alımını doğrudan satıcıya sipariş geçerek yapabilir ya da velili aracılığıyla alabilir.
- Alım işleminin ardından banka satıcıya mal bedelini öder. Bu işlemi takiben başta belirlenen kâr ve vade ile satış yaparak murabaha işlemini tamamlar.
- Müşteri malı teslim aldıktan sonra alım-satıma konu belgeyi bankaya ibraz eder.
- Müşteri varlığın bedelini ve kâr marjını içeren toplam tutarı, belirlenen ödeme planına göre taksitler halinde öder.
- Tüm ödemeler tamamlandığında, işlem sona erer ve müşteri varlığın tam mülkiyetine sahip olur.
Murabahanın Avantajları Nelerdir?
İslami finans sisteminin en önemli araçlarından birisi olan murabaha hem finans kurumları hem de müşteriler açısından pek çok avantaj sunar. Bu avantajlar şunlardır:
- Murabahanın en önemli avantajlarından biri erişilebilirliğidir. Bu finansman şekli bireyler, işletmeler ve hatta hükümetler tarafından kullanılabilir.
- İslam’ın faiz yasağını ihlal etmediği için geleneksel faiz bazlı kredilere karşı önemli bir alternatif sunar.
- Şeffaflık, İslami finansın temel ilkelerinden biridir ve murabaha bu ilkeyi destekler. İşlemin bir parçası olarak, satıcı maliyeti ve kâr marjını alıcıya açıklar. Bu şeffaflık, her iki tarafın da işlemi net bir şekilde anlamasını sağlayarak güven ve etik davranışı teşvik eder.
- Murabaha, varlığa dayalı bir finansman düzenlemesidir, bu da işlemin somut varlıklarla desteklendiği anlamına gelir. Bu, hem alıcı hem de satıcı için bir güvenlik seviyesi sağlar.
- Murabaha işlemlerinde ödeme planı genellikle vadeli olarak düzenlenir. Bu durum, müşterilerin ödeme kabiliyetine göre esneklik sağlar ve daha kolay bir finansman çözümü sunar.
Murabahanın Dezavantajları Nelerdir?
Murabaha, erişilebilirlik, esneklik, şeffaflık ve varlığa dayalı finansman gibi birçok avantaj sunar. Ancak İslami prensiplere göre finansman seçeneği arayan bireyler ve işletmeler için maliyetler ve sınırlı kullanım alanı gibi bazı dezavantajları da olabilir. Bu dezavantajlar, ana hatlarıyla aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Murabaha kâr marjını ürünün maliyetine ekleyen bir finansman yöntemidir. Bu özelliği bazı durumlarda faiz bazlı kredilere göre daha yüksek maliyetlere sahip olmasına neden olabilir.
- Murabaha eşya, araç, makine veya gayrimenkul gibi fiziksel varlıkların finansmanı için kullanılır. Bu sınırlı kapsam, belirli sektörlerde veya endüstrilerde uygulanabilirliğini kısıtlar. Hizmet sektöründeki işletmeler için murabaha yöntemleri çok daha karmaşık olabilir.
- Murabaha işleminde, alıcı istenen varlığı edinmek için tedarikçiye bağımlıdır. Bu bağımlılık, sınırlı seçeneklere ve potansiyel olarak daha yüksek fiyatlara yol açabilir. Eğer tedarikçi tekel durumunda veya rekabetin az olduğu bir konumda ise alıcı uygun koşulları müzakere etmekte zorluklar yaşayabilir.
- Diğer bazı İslami finansman türlerinin aksine, murabaha alıcı ve satıcı arasında risk paylaşımı içermez. Kâr marjı, finanse edilen varlığın performansı veya başarısından bağımsız olarak önceden belirlenir. Bu risk paylaşımının olmaması, daha adil bir risk dağılımı arayanlar için dezavantaj olarak görülebilir.
Murabaha İle Sıkça Sorulan Sorular (SSS) Nelerdir?
Türkiye’de murabaha uygulamaları nelerdir?
Türkiye’de murabaha katılım bankaları tarafından kullanılan en önemli finansman yöntemidir. Uygulamanın yaygınlaştığı alanlar şunlardır:
- Bireysel kullanıma yönelik ihtiyaç finansmanı uygulamaları
- İşletmelerin ham madde, ekipman gibi ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik ticari finansman uygulamaları
- Konut, arsa, iş yeri gibi gayrimenkul alımına yönelik finansman uygulamaları
- Katılım bankalarının sunduğu kredi kartlarında harcamaların finansmanına yönelik çözümler
Global düzeyde murabaha uygulamaları nelerdir?
İslami finans sisteminin en önemli enstrümanlarından birisi olan murabaha, son yıllarda bölgesel bir finansman yöntemi olmanın ötesine geçerek küresel anlamda tanınan ve kullanılan bir finansal araca dönüştü. Murabahanın küresel büyümesini tetikleyen faktörler arasında İslami finansın büyümesi, farklı coğrafyalarda yaşayan Müslüman nüfusun artmasına bağlı olarak faizsiz finansman ürünü talebinin de artması, İslami finans ürünlerine yönelik düzenleyici çerçevelerin oluşturulması ve murabaha tabanlı yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi sayılabilir.
Günümüzde murabahanın en çok kullanıldığı bölgeler; Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ülkeleri, Güneydoğu Asya ve Güney Asya ülkeleridir. Suudi Arabistan, Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkeler gelişmiş murabaha pazarına sahiptir. Bunun yanışa Birleşik Krallık, ABD ve Fransa gibi ülkelerde de murabaha tabanlı finansal ürünlerde artış devam etmektedir.
Murabahanın küresel düzeydeki kullanım alanları Türkiye’dekilerle benzerlik göstermektedir. Tüketici finansmanı, konut finansmanı, taşıt finansmanı gibi bireysel kullanıcılara yönelik murabaha ürünlerinin yanı sıra varlık satın alımları, proje finansmanı, ithalat/ihracat finansmanı ve emtia ticareti için de murabaha kullanılmaktadır.
Murabaha ile ilgili yasal düzenlemeler nelerdir?
Türkiye’de murabaha işlemleri aşağıdaki yasal düzenlemeler ve standartlar çerçevesinde yürütülmektedir:
- Katılım bankalarının tüm faaliyetleri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından denetlenir.
- Türkiye’deki katılım bankaları, İslami Finansal Kuruluşlar Muhasebe ve Denetim Organizasyonu (AAOIFI) tarafından belirlenen standartlara da uyum sağlar. Bu standartlar, murabaha ve diğer İslami finans işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve raporlanması için rehberlik eder.
- Tüm murabaha işlemleri Faizsiz Finans Muhasebe Standartları (FFMS) kapsamında değerlendirir ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) kapsamında muhasebeleştirilir.
- TKBB Danışma Kurulu tarafından Murabaha standardı yayınlanmıştır.
Murabaha helal midir?
Murabaha, bir malın peşin alınması ve üzerine kâr payı konularak satılmasını içeren ticari bir işlemdir. Dürüst ticaret İslam dininde helal olarak kabul edilir.
Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından konu ile ilgili yapılan açıklama şöyledir:
“Murabaha bir malın maliyetinin müşteriye bildirilmesini takiben maliyetin üzerine kâr eklenerek satılmasıdır. Buna göre bir malı peşin olarak satın alma imkânı bulamayan bir kimsenin, herhangi bir katılım bankasına giderek, söz konusu malı satın alıp kendisine taksitle satmasını talep etmesinde; katılım bankasının da müşterinin istediği malı peşin satın alarak üzerine kâr payı da ekleyip vadeli olarak müşteriye satmasında dinen bir sakınca yoktur. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; malın satışının ilk önce katılım bankasına gerçekleştirilmesi, sonra da katılım bankasının bu malı müşteriye satmasıdır. Bu alışverişte bahse konu malı satan firmanın muhatabı katılım bankası, katılım bankasının muhatabı da müşteri olmalıdır. Yani alınan malın faturası katılım bankasına kesilmeli, daha sonra yapılacak bir akitle de müşteriye satılmalıdır. Bunun mümkün olmaması halinde en azından; malı ilk önce katılım bankası adına satın alması için “katılım bankasının müşteriye yazılı bir vekâletname vermesi” ve katılım bankası ile müşteri arasında bundan sonra yapılacak sözleşmeye, “söz konusu malın, katılım bankası tarafından müşteriye satıldığına dair” bir cümle eklenmesi gerekir.”